Ona ne söyleyeceğim hakkında çok düşündüm, daha büyük olduğunda. | TED | لقد فكرت كثيرا في الكلام الذي يقولون لها عندما تكبر. |
Telefonda dediklerini düşündüm, belki de bu iyi bir fikirdir. | Open Subtitles | لقد فكرت بما قلته في الهاتف وربما هذه فكره جيده |
Çok düşündüm. Şimdi Federasyonun bu takımın nasıl yürütüleceğine karar vermesi kaldı. | Open Subtitles | لقد فكرت مسبقا المجلس هو الوحيد الذى يقرر كيفية ادارة هذا الفريق |
Evet, köye doğru ineriz ve etrafta dolaşırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل، لقد فكرت بأن نذهب الى القرية ونقوم بالمشي سويًّا |
Geçen gün sana anlatmak istediğim komik bir şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت بشيء مضحك بعض الشيء أريد ان اقوله لك |
Seni düşündüm, her gün, her saat, her dakika, burada bulunduğum sürece. | Open Subtitles | لقد فكرت فيكِ كليوم، كل ساعة ، كل دقيقة ، قضيتها هنا. |
Bak, söylediğin şeyi uzun uzun düşündüm, ve sanırım haklısın. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيرا حول ما قلته واعتقد انك على حق |
Bu davayı, 40 yıl boyunca neredeyse her gün düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في القضية كل يوم لمدة 40 سنة تقريباً |
Bunu ben de düşündüm herhalde kaba kadın, ama çok uzun iş. | Open Subtitles | حسنا, وقحه. لقد فكرت في هذا. يبدو تماما مثل طن من العمل. |
düşündüm ki, eğer kazanırsam, yani, bunun olma olasılığı nedir ki? | Open Subtitles | لقد فكرت أني إذا فٌزت به أعني ماهي إحتمالات هذا ؟ |
Son 70 yıldır, her gün onun yüzündeki o ifadeyi düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك الوجه.. كل يوم طوال السنوات السبعين الماضية. |
O gece söylediklerin hakkında çok düşündüm ve o büyük bir hataydı. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيرا حيال ما قلته في تلك اليلة وهو قرار كبير |
Moleküllerin dış çeperine aşıyı kurumaktan koruması için ilave bir bileşim eklemeyi düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في إضافة عنصر إضافي إلى الطبقة الخارجية لمنع اللقاح من الجفاف |
Cinsiyet eşitsizliğini ve kadınların cinsel ve üretken kimliklerini düşündüm. | TED | لقد فكرت في عدم المساواة بين الجنسين والعامل الجنسي و الإنجابي للمرأة. |
Diğer seks işçilerini korumak için neler yapılması gerektiğini düşündüm. | TED | لقد فكرت في ما هومطلوب لحماية محترفي الجنس من هذه الأشياء. |
yarım metre ilerisini düşündüm ama daha da kötüydü. | TED | لقد فكرت في إبعاد قدمي إلى الجانب، لكنها بدت فكرة سيئة. |
Dün gece gözlerimin bana oyun oynamış olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد فكرت فى الليلة الماضية أن الظلام ربما يخدع عينى |
Ayrıca başka resimlerimle de ilgileneceğinizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد فكرت أيضاً أنك ربما تهتمين برسم آخر من رسوماتى |
Bu problemle ilgili olarak uzun zamandır düşünüyordum. | TED | لقد فكرت في هذه المشكلة لفترة طويلةٍ جداً. |
Fermantasyonu, insanlar tarafından kontrol altına alındığında hayatta kalmamız için gerekli ileri bir teknoloji olarak düşünüyorum. | TED | لقد فكرت في التخمر الذي يستخدمه البشر، كوسيلة متطورة للبقاء. |
Bir bahane buldum. 5 gün önce 250 km. | Open Subtitles | لقد فكرت بمنطقية خمسة ايام لاذهب 158 ميلا |
Her neyse, sana yeni bir aile buluruz belki, dedim. | Open Subtitles | لقد فكرت أنه ربما يمكننا أن نجد لك عائلة جديدة. |
Anna, seni ilk gördüğümde dünyanın en güzel kızı olduğunu düşündüm ve şimdi tek yapmak istediğim kalbimin derinliklerini sana göstermek ama beni reddetmenden korkuyorum çünkü göreceklerinden hoşlanmayabilirsin veya testislerimdeki yara izini görüp iki farklı erkekle yattığımı düşünüp izin bu yüzden olduğunu sanabilirsin çünkü ben öyle olduğunu sanıyorum ve... | Open Subtitles | أتعلمين آنا .. عندما رأيتكِ أول مرة لقد فكرت أنك أجمل فتاة في العالم |
Buna çok kafa yordum. Çocuğumun babası olmaya layık başka kimse yok. | Open Subtitles | لقد فكرت بذلك مليًّا، ما من رجل آخر أرغب بأن يكون الأب. |
Birçok defa benim de aklımdan geçti. Bana inanın. | Open Subtitles | لقد فكرت عن القيام بهذا عدة مرات بنفسى , صدقنى |