| Bütün bu yıllarımı beyaz şapkasıyla iyi bir adam olarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت كل هذه الأعوام أحاول لعب دور الرجل الخير ذوالهالة البيضاء |
| Bütün gün çukur kaz_BAR_p durdum. Hiçbir yerde buIam_BAR_yorum. | Open Subtitles | لقد قضيت كل اليوم و أنا أحفر و مع هذا لم أجدها في أي مكان |
| Hayır. Bütün hayatımı bu ana hazırlanarak geçirdim. | Open Subtitles | كلا ، لقد قضيت كل حياتي أستعد لهذهـ اللحظة |
| Ve emekliliğime yaklaştığım şu ana kadar, Bütün günlerimi Ojai Gıda da çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | وجانبا من طعنة وجيزة في التقاعد ، لقد قضيت كل يوم من أيام العمل في حياتي بأغذية اوهايو. |
| Dinle, ya Bütün gece adamı ayartmakla uğraşırsın ya da şirketine kendin gidip bakabilirsin. | Open Subtitles | لقد قضيت كل الوقت في محاولة الوصول لذلك الشخص بإمكانك الآن الدخول لمؤسسته والنظر بنفسك. |
| Bütün kariyerim boyunca özel hayatımı saklı tuttum. | Open Subtitles | حسنا، أنت تعلم، لقد قضيت كل حياتي في حفظ حياتي الخاصة الشخصية |
| Bütün kariyerin boyunca kadınlara bekar kalırlarsa, çökmüş olacaklarını söyleyip durdun. | Open Subtitles | لقد قضيت كل حياتك المهنية تخبرين النساء اذا كن عازبات فهن محطمات ومفلسات |
| Bütün hayatını babanın sürüsünü inşa etmeye adadın. | Open Subtitles | لقد قضيت كل حياتك لمساعدة والدك لبناء قطيع له |
| Evde çalışan çaylaklardan biri hastalanınca yerine ben gelmek zorunda kaldım. Bütün geceyi hazırlıkla geçirdim. Umarım kızmadınız. | Open Subtitles | واحد من منزل التروس مرضى وكان علي أن خطوة في لقد قضيت كل ليلة التحضير. |
| Bütün zamanımı bu genç adamlarla geçiriyordum. | TED | لقد قضيت كل وقتي مع هؤلاء الشباب الفتيين . |
| Ben Bütün zamanımı onunla beraber geçiriyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت كل وقتى فى ترتيبها ثانية |
| Onun Bütün hayatı bu. | Open Subtitles | لقد قضيت كل عمرى على المركب |
| Bütün zamanını Nina'yı takip ederek geçiriyorsun. | Open Subtitles | (لقد قضيت كل وقتك تتابع (نينا |