Dostlar, Romalılar, köylüler, doğruyu söylemek gerekirse dün gece oldukça güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | أصدقاء ، رومانيون ، ريفيون أقول لكم الحقيقة لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية |
Harika vakit geçirdim ve sen çok fazla konuşmadın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً, و أنت لم تتكلمين كثيراً |
- Bugün çok canlı gözüküyorsun. - Dün gece iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | ـ أنتي جميلة جداً اليوم ـ لقد قضيت وقتاً جميلاً بالأمس |
Bir adamla çok uzun zaman geçirdim, kendisi ailesi ile birlikte demiryolu kenarında bir kulubede yaşıyordu ve bir kolu ile bir bacağını tren kazasında yitirmişti. | TED | لقد قضيت وقتاً طويلاً مع رجل عاش مع أسرته على جسر السكك الحديدية وقد فقد يده ورجله في حادث قطار. |
Seninle çok güzel zaman geçirdim ve bence sen harika bir adamsın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً معك، و أرى أنك إنسان رائع. |
O tüylü tavşan kafalı aşığını kendime bağlamak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً لكي أدخل إلي محبة الأرانب المخبولة هذه |
O kızla birlikte vakit geçirmiştim. Masumdu. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً معها تلك الفتاة كانت نظيفة من المخدرات |
Her şey için sağol. Bu gece iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | أشكرك على كل شيء لقد قضيت وقتاً ممتعاً الليلة |
Bu hafta seninle çalışırken harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً معك فى العمل هذا الأسبوع. |
Dün akşamki kayışta seninle çok güzel vakit geçirdim. " | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً ممتعاً معك البارحة أثناء التزحلق. |
Tamam, sorun değil. Seninle çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | حسناً ,لا يوجد مشكلة لقد قضيت وقتاً ممتعاً معك |
İster inan, ister inanma, gerçekten iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | تصدق أو لا تصدق لقد قضيت وقتاً جيداً بالفعل |
Dün gece çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية يا ويندي |
Bu en sevdiğim pencereydi, orada çok vakit geçirdim. | Open Subtitles | هذه كانت نافذتي المفضلة لقد قضيت وقتاً كثيراً هناك |
Merhaba Molly, geçen gece harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | مرحباً، مولي، لقد قضيت وقتاً رآئعاً في تلك الليلة |
Yeni bir yere girdiğinde ilk yapacağın şeyin düğmelere basmak olduğunu bilecek kadar Doktor'la zaman geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً كافياً مَع الدكتور لمعرفة انه حينما تدخل شيء جديدَ في مكان ما اضغط على الأزرار |
Selam Molly, geçen gece çok güzel zaman geçirdim. | Open Subtitles | مرحباً مولي، لقد قضيت وقتاً ممتعاً في تلك الليلة |
Bilgisayarlarla o kadar zaman geçirdim ki gözyaşlarınız benim için 1 ve 0'lardan oluşuyor. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً كثيراً على الكمبيوتر لدرجة أن دموعكم هي مجرد 1 و 0 |
Saldırı, tehdit, adam kaçırma, hapis aslında gerçekten güzel zaman geçirdim. | Open Subtitles | التهديدات والخطف والحبس لقد قضيت وقتاً ممتعاً حقاً |
Çocukluğumun büyük kısmını binlerce dolarlık 1944 tarihli bir peni bulmaya harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً من طفولتي أبحث عن بنساً من عام 1944 يساوي الآلاف |
Milleti, o gece olanlar hakkında inandırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً أحاول أن أقنع القوم بما حدث تلك الليلة |
Geldiğiniz için sağ olun. Son görüştüğümüzde çok iyi vakit geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً لطيفاً في آخر مرة |