Bir şeyleri sıfırdan inşa etmek istediğimizi söyledik, ...gurur duyacağımız bir şeyleri. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا نريد أن نبني شيئًا من الصفر شيء نفخر به |
- Özür dilediğimizi söyledik ya. | Open Subtitles | مهلاً . مهلاً ، لقد قلنا أننا نعتذر أجل ، صحيح |
Hayır, uçakla Irak'a göndermek için geçiş belgesi istediğimizi söyledik. | Open Subtitles | لا، لقد قلنا أننا نحتاج لتصريح طيران بتلك الأسلحة إلى العراق |
Bundan asla bahsetmeyeceğiz demiştik. | Open Subtitles | حسنا، لقد قلنا أننا لن نتحدث عن هذا أبدا |
Edgar, bu yıl birbirimize hediye almayacağız demiştik. | Open Subtitles | "إيدجار" لقد قلنا أننا لن نتبادل الهدايا هذا العام |
Birkaçını kaçırdığımın farkındayım ama önemli anlarımızda hep birlikte olacağız demiştik. | Open Subtitles | أعرف أنني لم أحضر بعض الأحداث مؤخراً لكن... لقد قلنا أننا سنتواجد دائماً لأجل اللحظات الهامة |
Birincisi, oraya geri dönemeyeceğimizi daha yeni söyledik! | Open Subtitles | أولاً : لقد قلنا أننا لن نعود إلى هنا |
- Bunu birlikte yapacağımızı söyledik. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا سنقوم بهذا الأمر معاً |
Seni eve götüreceğimizi söyledik. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا سنصطحبك للمنزل. |
Onu sevdiğimizi söyledik. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا أحببناها. |
Beraber Amsterdam'a gideceğimizi söyledik. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا سنذهب إلى (أمستردام) معا. |
Arkadaş kalacağız demiştik. | Open Subtitles | لقد قلنا أننا سنكون أصدقاء . |