"لقد كان هنالك" - Translation from Arabic to Turkish

    • vardı
        
    • bir
        
    • oldu
        
    -Evet. En az on iki kişi daha vardı orada. Ona sorabilirsiniz. Open Subtitles أجل، لقد كان هنالك إثنا عشر شخصًا على الأقل بإمكانك أن تسألهم
    Üzgünüm memur bey, aslında arabanın içinde büyük bir arı vardı. Open Subtitles انا اسف ايها الضابط لقد كان هنالك نحله كبيره في الساره
    Ben büyürken dünyada muazzam bir uçurum vardı. TED لقد كان هنالك فارق كبير جدا بين العالمين وعندما كبرت
    bir yanlışlık oldu; ama kimsenin suçu yok. Open Subtitles لقد كان هنالك خطأ , و أنا لا أقول أنه خطأ أي أحد.
    "Çok fazla eksiğimiz vardı..." diyebildi ve sandalyeye yığıldı kaldı. Open Subtitles لقد كان هنالك أوجه خلل كثيره ثم سقط منهاراً على كرسيه
    Bugün seni ofisinde arayan biri vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك شخص يبحث عنك في مكتبك اليوم
    Daha öncede orayla ilgili söylentiler vardı, ama Tuğgeneral Gran bunu askeriye için yaptığından beri, gözlerimi kapamıştım. Open Subtitles ,لقد كان هنالك إشاعات بخصوصه قبل الأن لكنني أغمضت عيني عنه منذ أن كان العميد الجنيرال قران يفعل ذلك للجيش
    Yani, bunları votka ve kesilmiş suyun süt proteiniyle yaptım, bir çeşit kimyasal reaksiyon vardı, ama soyalı protein geçrekten harika. Open Subtitles لقد صنعت هذا بإضافة الفودكا إلى مسحوق البروتين لقد كان هنالك نوعاً من التفاعل الكيميائي، لكن المزيج فعلاً رائع
    Sheska'nın belgelerini okuduktan sonra bile hala çözemediğim birşey vardı. Open Subtitles ,لقد كان هنالك شئ لم أستطع فهمه حتى عندما قرأت الوثائق من شيسكا
    Çok fazla göğüs vardı,tuttuğum göğüsün kimin olduğunu da bilmiyordum,ya seninkiler ya da benimkilerdi. Open Subtitles لقد كان هنالك الكثير من الأثداء لم أكن اعلم أثداء من التي كنت اسحبها أثدائك أو أثدائي
    Earl'ün gümüşleri bulamamasının bir sebebi vardı ve ne olduğunu ben biliyordum. Open Subtitles لقد كان هنالك سببا لعدم إيجاد إيرل للطاقم الفضي ولقد كنت أعلم ماهو
    Yarışan iki araba vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك سيارتان تسابقان بعضهم البعض
    Büyük, mavi ve ahşap bir kulübe vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك صندوق، صندوق كبير أزرق صندوق خشبي كبير أزرق
    Yerde kablolar vardı. Birileri ölebilirdi. Open Subtitles . لقد كان هنالك أسلاكاً على الأرضية كان في الإمكان أن يموت شخصاً ما
    Bağlantıyı yitirmeden üç kuşak öncesinde Doğu Bölgesi'nde barışseverlik salgını vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك انفجار سلمي في المنطقة الشرقية قبل أن نفقد الإتصال قبل ثلاث أجيال هل أتيتم من هناك ؟
    bir şey vardı, Doktor. Şu uzaylı, kafası... Open Subtitles لقد كان هنالك ذلك الشيء دكتور ذلك الفضائي بذلك الرأس
    Arabanın çalınmasına bu kadar şaşırmamın tek nedeni vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك سبب في دهشتي الشديدة بسرقة سيارتي
    Çekilişteki makineyi kontrol etmişler ve ayarlarında bir tuhaflık bulmuşlar. Open Subtitles لقد تفقدوا المعدات , لقد كان هنالك خطباً ما بالآلة
    Kapalı bir toplantı yaptılar ve bundan kârlı çıkan tek sen oldun. Open Subtitles حسناً، لقد كان هنالك إجتماع مغلق والمستفيد الوحيد من ذلك هو أنتم
    Dışarıda bir patlama oldu ama şimdilik tüm bildiğimiz bu. Open Subtitles لقد كان هنالك انفجارٌ في الخارج وذلك كل ما نعرفه، حالياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more