| Sadece konuşuyorduk. Hepsi bu. Eksiği var, fazlası yok. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث فقط لا أكثر من ذلك ولا أقل |
| Sadece konuşuyorduk. Bunun ne zararı var? | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث ما الضرر فى هذا ؟ |
| Düğününden beri daha sık konuşuyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث معا منذ زواجك |
| Düğününden beri daha sık konuşuyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث معا منذ زواجك |
| Bu konferansta Afrikalı başarılı öykülerinden konuştuk. | TED | لقد كنا نتحدث في هذا المؤتمر عن قصص النجاح الأفريقية |
| Oh, biz de tam... ön cephede yer aldığınızdan... biz burada arkamıza yaslanmış olanları izlerken... ellerinizi işe bulaştırdığınızdan söz ediyorduk. | Open Subtitles | اسمعني، لقد كنا نتحدث بشأن مواجهتك لكل ما حدث وكيف كان عليك أن تلوث يديك |
| Daha bu sabah insanın zihin yapısından bahsediyorduk. | TED | لقد كنا نتحدث عن العقل البشري هذا الصباح |
| Sadece konuşuyorduk, ve sonra... | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث فقط ....... ومن ثم لا أعرف |
| Sadece konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث ليس الا |
| Hayır, Sadece konuşuyorduk. | Open Subtitles | كلا، كلا، لقد كنا نتحدث فحسب. |
| Sadece konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث فقط |
| Sadece konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث فقط |
| - Biz Sadece konuşuyorduk... | Open Subtitles | - لقد كنا نتحدث فقط ، لقد كنت فقط .. |
| Hayatım, aramızda konuştuk ve sevgilinle tanışmak istiyoruz. | Open Subtitles | إذاً، حبيبتي، لقد كنا نتحدث و نحن نريد مقابلة صديقك الحميم |
| Yanlış cesetle konuştuk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث إلى الجثة الخاطئة |
| Selam. biz de tam, sizin heykeliniz hakkında tartışıyorduk. | Open Subtitles | مرحباً، لقد كنا نتحدث للتوّ عن نحتكم |
| Buradasın. biz de tam senden bahsediyorduk. | Open Subtitles | ها انت ذا لقد كنا نتحدث عنك للتو |
| Kont Drakula! Bizde sizden bahsediyorduk. | Open Subtitles | كونت دراكولا لقد كنا نتحدث عنك للتو ولكن فى الخير بالطبع |
| - Tam da burasının ne muhteşem bir yer olduğundan bahsediyorduk. - Evet. | Open Subtitles | ـ لقد كنا نتحدث عن النجاح السريع لهذا المكان ـ نعم |