"لقد واجهت" - Translation from Arabic to Turkish

• yaşadım
• karşılaştım
• yüzleşti
• yüzleştim
• yüzleştin
• karşılaşmıştım

Bunu Uganda'da henüz lise öğrencisi olarak okurken bizzat yaşadım.
لقد واجهت هذا لأول مرة كطالب في الثانوية في يوغندا.

...içimde başka biriyle beraber yaşadım, bir tane değil,..
و لقد كان هناك شخصاً يعيش بداخلي, لقد واجهت نوعين مختلفين من المستنسخين مني و ليس واحدا,

Geçmişte de engellerle karşılaştım ama genellikle fethetme arzusu galip gelirdi.
لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي

Böyle bir engelle karşılaştım ve kendi cebimden ödedim.
لقد واجهت هذه المعارضة كل حياتي، لذلك دفعت أموالي الخاصة.

Yeryüzünde yaşam hâlihazırda en azından 5 kez yıkımla yüzleşti.
لقد واجهت الحياة على الأرض خطر الإنقراض خمس مرات على الأقل في السابق

Şeytanla yüzleştim ve yine geri gelmesini istemiyorum.
لقد واجهت الشيطان ولا اريده ان يعود مجددا

# Acına son verebilecek çok fazla meydan okumayla yüzleştin.
لقد واجهت الكثير من التحديات حتى تنهي حزنك

Beş yıl önce, teşkilatın başındayken bu adamlarla karşılaşmıştım.
لقد واجهت هؤلاء الرجال قبل خمس سنوات عندما كنت ادير الوكالة

Böyle binlerce durum yaşadım sorun olmadı.
لقد واجهت الكثير من هذه القضياة,سيكون الأمر بخير, واعرف انه ليس باللطيف,

Edeceğim eğer içindekileri ortaya dökmezsen. Um... Bugün iş hayatımda büyük bir gerileme yaşadım.
سأكرههك لو لم تكشف روحك لقد واجهت نكسة عملية ضخمة اليوم

Daha önce de tahkikatlar yaşadım.
حسناً ، لقد واجهت الكثير من دعاوى الإستجاب من قبل يُمكنني فعل ذلك

Biliyorsun daha yeni büyük bir trajedi yaşadım.
اتعلم لقد واجهت مصيبة في حياتي للتو

Geçmişte onca zorlukla karşılaştım ama genelde fethetme arzusu galip geldi.
لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي

Gençlik yıllarımda eşsiz yeteneklerle doğmuş birçok insanla karşılaştım.
فى سنوات عملى ، لقد واجهت الأشخاص الذين ولدوا مع القدرات الخارقة النادرة والفريدة من نوعها

Bu meslekte bir sürü zorlukla karşılaştım.
لقد واجهت الكثير من التحديات فى هذا العمل

Sırf seni seviyor diye en büyük korkularıyla yüzleşti.
لقد واجهت أعظم مخاوفها كل ذلك لإنها أحبّتك

Munk'la yüzleşti ve sonra Munk onu aşağı itti.
لقد واجهت مونك، وبعدها دفعها بالحفرة

Defiance bundan çok daha çetin kışlarla yüzleşti.
لقد واجهت "ديفانيس" شتاءٌ أصعب من ذلك

Ben ölümle yüzleştim, ve şimdi haftalar önce yapmam gereken şeyi yapacak cesaretim var.
لقد واجهت الموت و تتملكني الشجاعة الآن لفعل ما كان علي فعله منذ أسابيع

Seninkilerden daha acımasız gözlerle yüzleştim ben kadın.
لقد واجهت أعين أكثر قسوة من عيناك يا امرأة

"Annemle zehirli çorbası için yüzleştim neden ölümü hak ettiğim hissine kapıldığını sordum."
"لقد واجهت امي بشأن حساءها المسمم" "وسألتها , لماذا شعرت بأنني استحق الموت"

Sen bunları geçtin Ve onla yüzleştin
لقد عبرت من العذاب الأول لقد واجهت تحديك الأول

Daha önce ölümle yüzleştin ve cesaretin ve onurun sayesinde onu alt ettin.
لقد واجهت موتاً محتماً,من قبل وتغلبت عليه بذكائي وشجاعتي.

Daha kötü yalanlarla da karşılaşmıştım.
لقد واجهت أكاذيب أسوأ

15 haydut stegosaurusla karşılaşmıştım.
لقد واجهت بها 15 حلزون بحر