"لقد وضع" - Translation from Arabic to Turkish

    • koydu
        
    • koymuş
        
    • soktu
        
    • bıraktı
        
    • sürdü
        
    • dayadı
        
    • yerleştirdi
        
    • yerleştirmiş
        
    Sen ve hatırlamadığın şeyler arasına "Büyük Sam Seddi" ni koydu. Open Subtitles لقد وضع حائط عملاق بينك وبين الاشياء التي لا تستطيع تذكرها
    Ellerini yüzüme koydu, dilini ağzıma sokmaya çalıştı. Open Subtitles لقد وضع يديه على وجهي بأكملها على فمي لقد كان ذلك مقزز
    Biri kocasının bardağına zehir koymuş, o da onu içti. Open Subtitles لقد وضع أحدهم السم في كأس زوجها و قد شربته هي
    Bakın ne yapmış. İçine iğrenç bir şey koymuş. Open Subtitles انظر ماذا فعل، لقد وضع شيئاً سيئاً بالدّاخل
    - Parmağını kıçıma soktu. - Mastürbasyonu da listeye eklemeliyim artık. Open Subtitles لقد وضع اصبعه في مؤخرتي يجب ان اضع الاستمناء في القائمة
    T-Bone! Yukarıdan gördüm. Posta kutumuza bir şeyler bıraktı. Open Subtitles لقد رأيته من الأعلى، لقد وضع بريداً في العلبة
    Yalnızca biraz çamur sürdü ve eve sürdü atını. Open Subtitles لقد وضع بعضا من الطين على جرحه و عاد للمنزل
    Kafama lanet bir silah dayadı. Seni istiyor. Open Subtitles لقد وضع المسدس اللعين فى رأسى إنه يريدكِ لنفسه
    Ders sırasında öğretmenin sandalyesine raptiye koydu. Open Subtitles لقد وضع مسامير على كرسي المعلم اثناء الحصه
    Evlatlığım sepete oğlunuz için şeker de koydu. Annesi izin verdiğinde yiyebilir. Open Subtitles لقد وضع طفلي حلوى لابنك في حال قررت أن بوسعه تناولها
    Kendisini bizden daha yüksek bir yere koydu. Open Subtitles لقد وضع نفسه في مستوى أرفع بكثير من مستوانا
    Ellerini üstüme koydu ve gözlerimi açtığımda güzel bir hatunun yanındaydım. Open Subtitles , لقد وضع يده عليّ و بعدها استيقظت إلى جانب فتاة جميلة
    Süper güçlerimi kullanmamı durdurmak için kafamın içine kriptonit koydu. Open Subtitles لقد وضع حجر الكريبتون بداخل رأسي لمنعي من استخدام قدراتي الخارقة
    İntihar mektubu. Bulutların arasına sol kulağını bile koymuş. Open Subtitles إنها ورقة إعدامه لقد وضع حتى أذنه في السحب اللعينة
    Bombasına, şarapnel için insan dişi koymuş. Open Subtitles لقد وضع أسناناً بشريّة في قنبلته عوضاً عن الشظايا
    Kurnaz tilki! Eski kalıbın içine yeni bilgisayar koymuş. Open Subtitles ذلك الماكر العجوز، لقد وضع حاسوبا جديدا في هيكل قديم
    Bütün eğlence harcamalarını oraya koymuş. Open Subtitles لقد كذب سويني لقد وضع كل مصروفاته الترويحية فيها
    Üniversiteden gelen profesör yine elini eteğime soktu. Open Subtitles لقد وضع أستاذ الجامعة يده عليّ مرّة أخرى
    Zavallı çocuk, ailesini korumak için kendisini komaya soktu. Open Subtitles لقد وضع نفسه في غيبوبه ليحمي هذه العائلة, المسكين
    Tanrı geleceği bizim ellerimize bıraktı. Open Subtitles لقد وضع الرب المستقبل فى أيدينا
    Terli elini kapı koluna sürdü. Open Subtitles لقد وضع يده الجميلة كلها على قبضة الباب هناك
    Sordum diye boğazıma bıçak dayadı. Open Subtitles لقد وضع سكينا أسفل ذقنى فقط لمجرد السؤال
    Zarfı bir dolaba yerleştirdi. Open Subtitles حسناً ، لقد وضع الظرف داخل إحدى الخزانات
    Ana kapıya iki tane silahlı adam yerleştirmiş. Open Subtitles لقد وضع رجلان مسلحان على البوابة الرئيسية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more