Talimatlarda belirtildiği üzere daha çok bilgi almak için çalışacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وكما أُمرت, لقد وعدته بالمحاولة بشكل أكبر للحصول على المزيد من المعلومات |
Peder Logan öyle dedi. Geri vermeliyim. Ona söz verdim. | Open Subtitles | هذا ما قاله ألآبت لوجن لابد أن أقوم بأرجاعه , لقد وعدته |
Ormanda benimle birlikte kalabileceği konusunda ona söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بأنه بإمكانه البقاء هنا في الغابة معي |
O ölüyor. Seni bulup, söyleyeceğime söz verdim ona | Open Subtitles | . إنه يحتضر . لقد وعدته أنني سأجدك وأخبركِ |
Bu çok kötü. Ona bir şey söylemeye söz vermiştim. | Open Subtitles | يالا الأسف ، لقد وعدته بأن أخبره شيئاً ما |
Baban öldüğünde seni koruyacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | عندما مات ابيك لقد وعدته اني ساعتني بك دائما |
Ona bir söz verdim ve tutamadım. Ve gerçekten de çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد وعدته بشيء ولم أحافظ على وعدي وأنا مستاءة جدا لذلك |
Bir haftalığına söz verdim. Dört günüm kaldı, sonra olay biter. | Open Subtitles | لقد وعدته بأسبوع تلاتهأيام أخرى وسينتهي الأمر |
Gerçekten bir şeyler yerse, tost ekmeği vereceğime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بالخبز المحمص لو أنه اكل شئ حقيقي |
Aşağı inip onunla konuşacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بشكل ما أن أتحدث معه. وأرى ماحدث. |
Ona, bir gemiyle geri döneceğime söz verdim ama şu yara yüzünden sözümü tutamıyorum. | Open Subtitles | لقد وعدته بأن اعود لنجدته ولكن بسبب هذا المرض لم أنجح في الحفاظ على وعدي |
Nedenmiş? Beyzbol seçmeleri için yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | نعم ، لقد وعدته بأن أساعده في إختباراته لكرة المضرب |
- Bakın, ona bu işin dallanıp budaklanmayacağına söz verdim. Sizden tek istediğim bu eşkali dışarı çıkarmadan faili bulup yakalamanız. | Open Subtitles | اصغ، لقد وعدته أن هذا لن يتم افشائه كل ما أطلبه هو الحفاظ على سرية الرسمة |
Yanımdan geçip beni sollasa dahi onu bırakacağımı söylemiştim. Dudaklarımla, bunun için söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بلساني بأني سأدعه يرحل إن مر بجانبي |
Cinderella'sını bulmaya söz verdim. Bu, o. | Open Subtitles | لقد وعدته بالعثور على الفتاة المناسبة له وهذه هي |
Onunla eski tekne evine tırmanacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته أنت أتسكع معه في بيت القارب القديم |
Başının belada olup olmadığını kimseye söylemeyeceğime dair söz verdim ona. | Open Subtitles | لقد وعدته أنّي لن.. لن أخبر أي حد إذا كان واقع بمشكلة. |
Yaşamamıza izin verdiği takdirde gözü kulağı olacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بأن أكون جاسوسة له إذا تركنا نعيش |
İçeri girmeme yardım ederse ona bir ödül söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدته بأعطائه مكافاه اذا ساعدني بادخول. |
Konserden önce arayıp neler olduğunu anlatacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدته ,بالإتصال به قبل حفلته أخبريه بما يحث هل يمكنك القيام بذلك من أجلى ؟ |