Burada doğdu, doğuya taşındı. tek çocuk, ailesi Phoenix'te yaşıyor, | Open Subtitles | لقد ولد هنا, و إنتقل للشرق, و هو الإبن الوحيد, |
Tamamen sağır olarak doğdu, yani umwelt'inin bir bölümü ona tamamen kapalı. | TED | لقد ولد أصماً ما يعني أن جزءً من وسيلة الإدراك غير متوفر بالنسبة له |
1957 yılında doğdu... ...ve çocukluğunun neye benzediğini... ...ve ne hissettiğini... ...çalkantılı son elli yılda, hayatının... ...nasıl olduğunu hayal edebilirsiniz. | TED | لقد ولد عام 1957, ويمكنك تخيل كيف كانت ملامح و مشاعر طفولته وكيف كانت حياته طوال 50 عاما مضطربة. |
Efsanelere inanırsan eski Sümer'de doğmuş. | Open Subtitles | ان كنت تؤمن بالاساطير لقد ولد في سامراء القديمة |
Pislikten doğmuş... anasının yosunlarında saklanan bataklık yaratığı... | Open Subtitles | لقد ولد مشوها و نشأ في مستنقع و يلعق من طحلب أمه |
23 Ocak 1902'de doğmuştu. | Open Subtitles | لقد ولد فى 23 يناير\كانون الثانى عام 1902 |
Doğa kanunları yaratıcımızın zihninde doğdu. | Open Subtitles | لقد ولد القانون الطبيعى فى عقل أب السموات |
Oğlumuz bir Eylül gecesi doğdu, bu geceki gibi olmayan bir gece gerçi yarın oldu ya onaltı yıl önce. | Open Subtitles | لقد ولد ابننا فى مساء يوم من شهر سبتمبر ليلة ليست مختلفة عن هذه الليلة بالرغم من أن غداً سيكون هذا اليوم منذ 16 عاماً |
Evet, evet. 23 Mart, geceyarısına 10 dakika kala doğdu. | Open Subtitles | نعم نعم.. مؤكد.. لقد ولد قبل 10 دقائق من منتصف ليلة 23 مارس |
O, yanlış bir zamanda yanlış yakada doğdu. | Open Subtitles | لقد ولد في وقت غير مناسب على الجانب الخاطيء من النهر |
O herkesin sevdiği kahraman Bir yıldız doğdu. | Open Subtitles | ـ هو البطل من يستطيع أن يسر الحشد ـ لقد ولد نجم |
Parlak göklerden ayırmayın Bir yıldız doğdu. | Open Subtitles | ـ على مرمى البصر النجم ـ محترق مضيء لامع محترق لقد ولد نجم |
Onu C kiritiğinde müşade altında tutuyoruz 10 Hafta erken doğdu | Open Subtitles | اضطررنا إلى القيام بعملية قيصيرة طارئة لقد ولد قبل أوانه بعشرة أسابيع |
Güney'de doğdu, bu yüzden Güney ismi almalı. | Open Subtitles | لقد ولد في أراضي الجنوب، فيجب أن يحصل على اسم جنوبي |
- Evet. Normal değil. Kör doğdu. | Open Subtitles | لا، إنه ليس طبيعي، لقد ولد أعمى مما يجعله صاحب حواس خارقة في عالم كهذا |
O bir kurt olarak doğdu. Ama onu siz kuduz ettiniz, ben değil. | Open Subtitles | لقد ولد ذئبا أنت جعلته شرسا وليس أنا |
81 yaşındaydı, benden 4 yıl sonra doğmuş. | Open Subtitles | الرجل كان في 81 من عمره لقد ولد بعد 4 سنوات من ولادتي |
81 yaşındaydı, benden 4 yıl sonra doğmuş. | Open Subtitles | الرجل كان في 81 من عمره لقد ولد بعد 4 سنوات من ولادتي |
Babası daha vatandaşlık alamadan Çin'de doğmuş yani ne Başkan olabilir ne de Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | لقد ولد في الصين قبل حصول والده على المواطنة لذا هو لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ رئيساً أَو نائب رئيس. |
O, hicri takvime göre, 10.yüzyıl başlarında doğmuştu. | Open Subtitles | لقد ولد فى بداية القرن العاشر للتقويم الإسلامى |
Sonra yine yüce Tanrı kulu Davud'a dedi ki, senden bir oğul dünyaya geldi, bir barış adamı" | Open Subtitles | و مرة أخرى ، تحدث الرب "ياهو " لعبده " داود " تنبه ، لقد ولد لك إبناً رجلاً للسلام |
Adam doğuştan planlı. Her hareketinin bir amacı vardır. | Open Subtitles | لقد ولد بارعاً، كل حركة يقوم بها تعني شيئاً |