Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. | Open Subtitles | آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك |
Tutkulu, beni destekliyor ve ilham veriyor. Bilmiyorum, dediğim gibi, Bunu söylediğim için kendimi salak gibi hissediyorum ama... | Open Subtitles | انها عاطفية وداعمة وملهمة اشعر بالغرابة لقولي هذا |
Tamam, Bunu söylediğim için beni öldürür ama kardeşim senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | حسناً, هو قد يقتلني لقولي هذا ولكن أخي معجب بك |
Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm efendim ama saçmalıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا آسف لقولي هذا سيدي، لكنك تتصرف بسخافة. |
"Biz." Ah adamım. Bunu söylemek harika. | Open Subtitles | ، بشأننا " ، ياإلهي " ينتابني شعور جيد لقولي هذا |
Bunu söylemek üzüyor beni. | Open Subtitles | أنا أعني, أنا أشعر بالسوء لقولي هذا |
Belki Bunu söylediğim için cehenneme gideceğim ama bunu bırakmaya hazır değilim. | Open Subtitles | ،ربما سأذهب للجحيم لقولي هذا لكنني لستُ مستعدًا للتخلي عنكِ |
Belki Bunu söylediğim için cehenneme gideceğim ama bunu bırakmaya hazır değilim. | Open Subtitles | ،ربما سأذهب للجحيم لقولي هذا لكنني لستُ مستعدًا للتخلي عنكِ |
Bunu söylediğim için öldürebilirsin, ama haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك قتلي لقولي هذا ولكنك تعرف أني محق |
Bunu söylediğim için kusura bakma Jill, ama Auerbach hakkında konuşma şeklin sanki onu seviyormuşsun gibi. | Open Subtitles | أعذريني لقولي هذا يا " جيل " لكن " الطريقة التي تتحدثين بها عن " آورباك تظهر أنك تحبينه نوعا ما |
Pawnee, Bunu söylediğim için üzgünüm ama yöneticileriniz sizi başarısızlığa uğratıyor. | Open Subtitles | و "باوني"، أعتذر لقولي هذا لكن حكومتكِ تخذلك. |
Evet. Bunu söylediğim için üzgünüm, ama o haklı. | Open Subtitles | أجل أنا اسفه لقولي هذا ولكنه على حق |
Bunu söylediğim için benim sik kafalı olduğumu düşünebilirsin... | Open Subtitles | ..يمكنك أن تعتبريني حقير لقولي هذا |
Bunu söylediğim için kusura bakmayın. | Open Subtitles | أعتذر لقولي هذا أعلم أنك أمريكي |
Bunu söylediğim için çok üzgünüm. | TED | أنا آسف جدًا لقولي هذا. |
Üzgünüm, Bunu söylemek zorundayım. | Open Subtitles | وأنا أسفة لقولي هذا |
Bunu söylemek iyi hissettirdi. | Open Subtitles | شعرت بالراحة لقولي هذا |