Bu adam hepinize birer örnek olmalı. İşte ideal bir Alman subayı. | Open Subtitles | ليبقى هذا الرجل كمثال لكلٍ منكم هنا إنه الصورة المثالية للضابط الألماني |
İki yumurta birleşince her iki renkten de birer yumurta azalıyor ve üçüncü renk sayıca bir artıyor. | TED | عند دمج بيضتين، عدد البيوض من كلا اللونين يتناقص بنسبة واحد لكلٍ منها، ويزيد عدد اللون الثالث الناتج عنهم بنسبة واحد. |
Her üç varis için de birer mektup bırakmış. | Open Subtitles | يبدو بأنهُ ترك واحدة لكلٍ من الورثة الثلاثة المحتملين عندما و إذا ورثوا |
Benzer trendler kalın bağırsak ve yumurtalık kanserleri için de geçerli. | TED | وتم ايجاد اتجاهات مشابهه لكلٍ من سرطان القولون والمستقيم والمبايض. |
Seni böyle mahkemeden çıkardığım için özür dilerim... ama bu ikimiz için de ciddi sonuçlar verebilir. | Open Subtitles | أعتذر عن إستدعائك هكذا ولكن قد يكون الامر خطيرا لكلٍ منا |
Kaldı ki bu da hem Doğu hem de Batı'ya yıkım getirirdi. | Open Subtitles | روبرت ماكنامارا وزير الدفاع الأمريكي والتي لربما كانت ستجلب الدمار لكلٍ من الشرق والغرب |
Ayrılacağın zaman ikisine de birer tane ver. | Open Subtitles | عندّما ينبغي عليك الرحيل عنهما... هبّها لكلٍ منهما. |
Her neyse, ikisine de birer tane aldım.. | Open Subtitles | على أية حال, لقد اشتريت نسخة لكلٍ منهما |
İkimiz için birer tane. | Open Subtitles | ..واحداً لكلٍ منا |
Ne hoş. İkimize de birer erkek düşüyor. | Open Subtitles | رائع هنالك واحداً لكلٍ منا |
Her birinde birer tane mi var? | Open Subtitles | هناك واحداً لكلٍ منهم؟ |
İkimiz için de harika olacak ama en sonunda göründüğümüzde çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون رائعاً لكلٍ منا لكن سيكون ظهورنا صعباً رغم كل هذا |
Bu ikimiz için de büyük bir an. | Open Subtitles | هذه لحظة كبيرة لكلٍ منا |
Ve bu ikimiz için de rahatlatıcı olmaz. | Open Subtitles | وهذا لن يكون مريحاً لكلٍ منا |
- Ne? - İkimiz için de boktan bir durum var. | Open Subtitles | انه موقف سيء لكلٍ منّنا |
hem inan bana, bebek bezini cırt cırtlı mı yoksa lastikli mi yoksa aloelı mı alayım diye düşünmektense, işte olmayı daha çok isterdim. | Open Subtitles | و صدّقني، إنني أفضّل وجودي في العمل الآن على محاولة اكتشافي لكلٍ من كريم الصبّار للأطفال، الصّدرية أو الحفّاظات ذات السيقان المطّاطية |
2006'da Thinc Dizayn ile birlikte bir takımla müzenin orijinal şemasını oluşturmak için çalışmaya başladık ve hem müze hem de anıt için sonra da medya prodüksiyonu için medya dizaynını bitirdik. | TED | إذا بدأنا به في سنة 2006 كجزء من فريق مع Thinc Design من أجل خلق الخطة الرسمية الأصلية للمتحف، ثم قمنا بكل تصميمات أجهزة الإعلام لكلٍ من المتحف و المبنى التذكاري ثمَّ قمنا بالإنتاج الإعلامي. |
Aslında olan şu ki, maaş saydamlığı şirket içinde maaş miktarını paylaşmak, hem çalışan için hem de şirket için daha iyi bir ortam yaratıyor. | TED | اتضح أن الإعلان عن الأجور-- ومشاركة الرواتب علنًا وبكل صراحة داخل الشركة تجعلُ مكان العمل أفضل لكلٍ من الموظف والمؤســسة. |