Ayrıca önlemler, Tüm bu çabaların raporlanması ve doğrulanması yasal olarak bağlayıcı. | TED | و ستكون القياسات و التقارير و تدقيقها، لكل هذه الجهود ملزمة قانونا. |
Sonuç olarak Tüm bu fikirlerden yola çıkarak çok uzak bir gelecek için çarpıcı bir çıkarım yapacağım. | TED | سوف الخص مع التضمين المدهش لكل هذه الافكار للمستقبل البعيد جداً |
Sır şu ki oyun bütün bu kapasitelerin anahtarı. | TED | والسر .. هو ان اللعب هذا .. هو المفتاح لكل هذه الامكانيات |
Ve gerçek şu ki; o, bütün bu ünlü dergiler için kapak hikayesiydi. size önceden onun önemiyle ilgili bir fikir verir, bence. | TED | و حقيقة أنها كانت موضوع الغلاف لكل هذه المجلات المشهورة يعطيكم فكرة بالفعل حول أهميتها، كما أعتقد. |
Şimdi, Bu kadar çok değişiklik süregeliyorken, nasıl oluyor da biz bunları farkedemiyoruz. | TED | الآن , كيف يمكن لكل هذه التغييرات أن تستمر و نحن لا ندركها ؟ |
Bunca yılın hatırına birazcık bile vermeyecek misin? | Open Subtitles | فقط آخذ مبلغ تذكار لكل هذه السنوات سوية؟ |
Onu çevirerek, Tüm o yabancı ve uzak yerlerin isimlerini okuyarak saatler harcadım. | Open Subtitles | أمضيت ساعات وأنا فقط أحركها بهدوء أقرأ الأسماء لكل هذه الأماكن الغريبة البعيدة.. |
Peki Tüm bu mikrobik toplulukların | TED | لو اردنا رسم خريطة لكل هذه المجتمعات من المايكروبات ، فكيف ستبدو ؟ |
Peki, Tüm bu fotoğraflar ve olayların ortak noktası nedir? | TED | وما هو الرابط المشترك لكل هذه الصور والأحداث؟ |
Ve şunu merak etmeme neden oldu: Eğer Tüm bu verileri alıp istatiksel bir analiz yapabilirseniz, bir TED Talk mühendisi yaratabilir misiniz? | TED | وقد جعلتني أستغرب: إذا نظرتم لكل هذه البيانات وأخضعتموها لتحليل إحصائي، هل يمكنك عكس هندسة محادثات تيد؟ |
Böylece güçün varlığı ve çevredeki bant genişliği bizlere Tüm bu teknolojileri mümkün kılarak onları eşi benzeri görülmemiş şeylere dönüştürmemizi sağlayacak. | TED | فبوجود الطاقة والسعة الموجية في البيئة ستسمح لكل هذه التكنولوجيا الجديدة لتلتقي بشكل لم يكن له مثيل قبلا |
bütün bu çabalarım ve başkalarının yardımlarıyla düşüm gerçekleşti. | TED | ونتيجة لكل هذه الجهود و حتماً بمساعدة العديد من الآخرين، حدث ما حدث |
Ve yavaş yavaş bu üç gün boyunca, siz de anlamaya başladınız, neden bütün bu ilgisiz şeyleri dinlediğinizi. | TED | ولذا، تدريجياً وخلال هذه الثلاثة أيام، تبدأ في محاولة معرفة، لماذا أستمع لكل هذه المواضيع غير المتعلقة بالموضوع؟ |
Bu bana çok fazla enerji veriyor ve bütün bu enerjiyi dışarı vurmam gerekiyor. | TED | هذا يعطيني الكثير من الطاقة، ويجب أن يكون لدي منفذ لكل هذه الطاقة. |
Yani aslında bir sonraki adımımızın ne olacağı veya hangi faaliyetlerde bulunacağımız konusunda en uygun kararları vermemize yardımcı olabilecek bütün bu iligili bilgilere kolay bir şekilde erişemiyoruz. | TED | إذا فنحن لا نملك وصولاً سهلاً لكل هذه المعلومات ذات العلاقة التي تساعجنا لأخذ أفضل قرار عن ماذا سنفعل أو أي خيار سنتخذ |
Bu kadar zahmete girdiğin için üzgünüm, ama ben zaten hepsini aramıştım. | Open Subtitles | . آسف لتطرقك لكل هذه المتاعب أنا اتصلت بهم بالفعل |
Bence de; Bu kadar çok barağa ihtiyacım yok. Kaç tane ağzım var sanıyorsunuz? | Open Subtitles | وأنا أيضاً, لا أحتاج لكل هذه الأكواب كم فم لدىّ فى رأيك؟ |
Bu kadar uzağa asla yüzemeyiz. | Open Subtitles | لن نقدر على السباحة لكل هذه المسافة الشاسعة |
Bunca yıl boyunca bir kere gerçek bir orgazm yaşamamış. | Open Subtitles | انها لم تجرب لكل هذه السنوات هزه الجماع الاصليه |
Bana inanın, adamımız Bunca yıldır cezaevinde değildi. | Open Subtitles | صدقوني. رجلنا المنشود لم يكن في السجن لكل هذه الاعوام |
Tüm o güzel düşüncelere benim ilham olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أظن أننى مصدر إلهام لكل هذه الأفكار الجميلة |
Tüm o yolu bisikletle bana postalarımı getirmek için geldin. | Open Subtitles | هل ركبت دراجتك لكل هذه المسافة في هذا الحر فقط لتحضر لي بريدي؟ |
Tanrım! Şunlara bak. | Open Subtitles | تباً انظري لكل هذه الآلات |