"لكنتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• olurdun
• olsaydın
• olsan
• olsaydım
• çoktan
• olsaydık

Biliyorsun ki, bir başkası olsaydı bana neden hala kelepçeyi takmadığımı soruyor olurdun.
تعلم، إذا كان هذا شخص آخر لكنتَ ستسألني لِمَا وضعتُ الأصفاد عليه بالفعل

Canını yakmak isteseydi şu an kendi kanında yatıyor olurdun.
لو أرادت إيدائك لكنتَ الآن مُستلقياً في حمام مِن دِمائك

Fakat bana kalsaydı çoktan ölmüş olurdun.
ولكن لو كان الأمر بيدي لكنتَ أنت ميتاً بالفعل

Eğer altıncı sınıfta olsaydın sen ve diğer salaklar hala benim ilk dönem İngilizce sınıfımda olurdunuz.
لو كنت في الصف السادس لكنتَ مازلت مع باقي الطائشين في حصة الإنجليزية لديّ

Eğer takımını toplamak konusunda ciddi olsaydın hangi üç doktorla çalışmak istediğin konusunda hiç şüphen olmazdı.
،إن كنتَ جادّاً بشأن تزويد فريقكَ بعاملين لكنتَ علمتَ فعلاً أيّ 3 أشخاص تبغي

Eğer gerçek bir arkadaş olsan, bunu bilirdin ve bilgin olsun, sana indirim yapacaktım ama seni aşağılamak istemedim yani eğer istersen şu işe devam edip yarıda kes.
لو كنتَ صديق حقيقاً ، لكنتَ عرفت ذلك وفقط للعلم ، كنتُ سأعطيك خصم ولكن لم أرد أن اهينكَ

Genç adam, eğer senle konuşuyor olsaydım, bunu anlardın.
أيها الشاب ، لو كنت أوجه حديثي إليك لكنتَ عرفتَ ذلك

Eğer edemeseydim, şu anda irkilmek yerine ölü olurdun.
أتعلم لو أني لم أتحكم بهِ لكنتَ ميتاً الآن بدل أن تجفل هكذا

Hayatımı kurtaran kadını bir an önce infaz etmeye çalıştın ve ben ölmüş olsaydım sen şimdi Başkan olurdun...
لقدْ هرعتَ لإعدام المرأة التي أنقذت حياتي لو كنتُ ميّتاً لكنتَ الحاكم الآن

Beni tanımasaydın yine bu odada olurdun.
لو لم تعرفني، لكنتَ في هذه الغرفة مع ذلك

Ben olmasam, etkileyici birkaç parti numarası olan güçlü bir adamdan ibaret olurdun.
من دوني لكنتَ مُجرّد رجلاً قوياً ذو قائمة من حيل الخفلات السحرية.

Geri dönmem için tek neden sen olurdun.
لكنتَ السبب الأوحد لعودتي. يسؤني أن أترككم وينقصكم رجل.

Lütfen. Beni yakalayabilseydin şimdiye kadar yapmış olurdun.
أرجوك، لو كنتَ قادراً على القبض عليّ لكنتَ فعلتَ ذلك الآن

Çünkü anlaşmayı imzalamış olsaydın yerimizi helikopterinden tespit edip dikkatimizi çekmek için avuç avuç altın saçabilirdin.
لأنّك لو وقّعتَ العقد، لكنتَ لمحتَنا من مروحيّتك و رميتَ لنا الذهب لتلفت انتباهنا.

Dostum olsaydın dışarıya çıkıp bir daha geri gelmezdin.
لكنتَ ستذهب عبر هذا الضباب ولا تعود أبداً

Cidden, eğer erkek olsaydın, bu kızı seni oyuna getirdiği için öldürürdün.
جدياً، لو كنتَ رجلاً من أي نوع لكنتَ قد قتلتها لطريقة تلاعبها بك

Eğer onu kurtarabilecek olsan kurtarırdın.
إن استطعتَ إنقاذها، لكنتَ أنقذتها

KONTROL'den olsan sen çoktan ölmüştün.
لو كنتَ من (كونترول) ، لكنتَ أنت ميتاً الآن

yabancı birinin evinde olsaydık, o videoyu izlerdin.
لو كنّا في منزل شخصٍ غريب لكنتَ تابعتَ المشاهدة