"لكنتِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olurdun
        
    • olsaydı
        
    • olsan
        
    • çoktan
        
    • olsaydın
        
    • olmasaydı
        
    Jia-Chien eğer şef olmak isteseydin, en iyilerinden birisi olurdun. Open Subtitles إن أردتِ أن تكون طاهية، لكنتِ واحدة من أعظم الطاهيات
    Eğer sana yöneltilmiş olsaydı, inanılmaz bir acı içinde olurdun. Open Subtitles لو كانت موجه عليكِ لكنتِ ستكونين في ألم فظيع الآن
    O feministlerle aynı zamanda doğsan asıl gangster sen olurdun. Open Subtitles إذا ولدتِ بعد هؤلاء المناهضات لحقوق المرأة لكنتِ زعيمة العصابة الحقيقية
    20 yıl önce olsaydı tam onun tipiydin. Open Subtitles لو كنتِ معه منذ عشرين عاما لكنتِ مِن مَن يفضلهم
    Benim durumumda olsan sen de aynı şeyi yapardın Libby. Open Subtitles كان يمكنك فعله إذا كنت في مكاني لكنتِ فعلت نفس الشيء.
    Çok ateşlisiniz falan ama sağlam bir kanıtınız olsaydı beni çoktan tutuklamıştınız. Ben miyim? Open Subtitles ولكن لو كانت لديكِ أيّ أدلة فعليّة، لكنتِ قد قبضتِ عليّ بالفعل.
    "Biliyor musun, birkaç kilo daha ağır olsaydın, eski karıma benzeyecektin." Open Subtitles "أتعلمين، لو كان وزنكِ أكثر بعشرين باوندًا لكنتِ أشبه بزوجتي السابقة"
    Bazen buralarda olmasaydım diyorum sen çok daha iyi olurdun belki. Open Subtitles أحياناً أفكر لو أنني لم أكن موجوداً لكنتِ لم تواجهي أية متاعب
    Yalan söylüyor olsaydım şu an hastanede olurdun. Hem de ellerin kelepçeli ve kapıda silahlı görevlilerle birlikte. Open Subtitles لكنتِ بالمستشفى ، ومقيدة إلى سرير وإلى وجود حراس خارج باب غرفتكِ..
    Senin de annen geriye doğru yaşlanıyor olsaydı, sen de tuhaf olurdun. Open Subtitles لكن, تعلمين, لكنتِ ستكوني غريبة الأطوار أنتِ أيضاً.. إن تقدّمت والدتك في العمر بالعكس كما فعلت والدتي
    Ve eğer bana azıcık da olsa inanmıyor olsaydın beni çoktan vurmuş olurdun. Open Subtitles وإن لم تكن تصدقيني ولو قليلًا.. لكنتِ أطلقتِ عليّ النيران
    Ellerini serbest bırak. Seni öldürmek isteseydim, çoktan ölmüş olurdun. Open Subtitles أريحي يدك، لو كنتُ اريدُ قتلكِ لكنتِ ميتة الأن
    O gün içip araba kullanmasaydım şimdi ulusal takımda olurdun dünya rekoruyla. Open Subtitles لو لم أشرب ثم أقود السياره فى تلك الليله لكنتِ الآن فى المنتخب الوطنى و تحملي رقم قياسى عالمى
    20 yıl önce olsaydı tam onun tipiydin. Open Subtitles لو كنتِ معه منذ عشرين عاما لكنتِ مِن مَن يفضلهم
    Bayan Porto Riko gelmemiş olsaydı, kesinlikle sen kazanırdın. Open Subtitles أراهن لو أن فتاة بورتريكو الحقيقية لم تظهر لكنتِ فزتى بالمسابقة
    80 yaşında yaşlı bir adam olsaydı, keserdin. Open Subtitles لوانهارجلفي80من عمره, لكنتِ ستبترين قدمه
    İstediğin bu olsaydı gitarcı çocuğu tekrar görür ya da ona adını verirdin. Open Subtitles لو رغبتِ، لكنتِ أردتِ رؤية عازف الجيتار مجدداً أو تناديه باسمه
    Sen olsan bayılırdın. İkinci sıradaydık. Hayal bile... Open Subtitles اعني لكنتِ قد متِ الصف الثاني, هل تستطيعين التصديق..
    Değilsin, çünkü kızım olsaydın şimdiye kadar bunların nedenlerini çözmüştün. Open Subtitles كلاّ، لأنكِ إن كنتِ كذلك لكنتِ عرفت سبب كل ما يحصل الآن
    Eğer sizi caddeden uzak tutan bu yer olmasaydı ardınızda bu kadar sevimli çizgiler olamazdı şimdi. Open Subtitles لولا هذا المكان لكنتِ الآن بالشارع ولما كان لديك هذه الملابس التى ترتديها لا تنسى هذا ابداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more