Bunun bir üçkağıt olmayacağını söylemiyorum... fakat seçim şansımız da yok. | Open Subtitles | لست أقول أن هذا لن يكون صعب لكننا لا نملك اختيارات |
Yaptılarsa, bunu biliyordum Ama bunu kanıtlayacak bir şey yok | Open Subtitles | إن كانوا الفاعلين، كنت أعرف ذلك لكننا لا نملك إثباتا |
Üzgünüm hayatım, Ama fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | آسفة يا حبيبتى و لكننا لا نملك الكثير من الوقت |
Ama nakit sıkıntısı çekiyoruz bilmem anlatabildim mi? | Open Subtitles | لكننا لا نملك المال إذا كنت تعلم ما أقصده؟ |
Kusura bakma, kalacak yer için bile paramız yok. | Open Subtitles | آسف, لكننا لا نملك المال الكافي حتى لنستأجر مكاناً نقيم فيه. |
Kusura bakma, kalacak yer için bile paramız yok. | Open Subtitles | آسف, لكننا لا نملك المال الكافي لندفع حتى ثمن الإقامة. |
Evet, Ama bizim onunla bağlantı kurmamızın bir yolu yok. | Open Subtitles | قد فعل ذلك، لكننا لا نملك المعدات اللازمة لإنشاء الاتصالات معه |
Suçlu olmadığını söylemiyorum Ama şu an için bunu destekleyecek yeterli kanıtımız yok. | Open Subtitles | لا أقصد القول بأنها في وضع جيّد لكننا لا نملك أدلة قاطعة تدعم ذلك بالوقت الحالي أخالفكِ الرأي |
Plazma bu işi yapabilir Ama yakınlarda yeterli büyüklükte bir tane oluşturmak için gereken bileşenler yok. | Open Subtitles | البلازما قد تفعل ذلك , لكننا لا نملك عناصر لبناء واحدة في أي مكان بالقرب وكبيرة بما يكفي. |
Bilmiyoruz Ama başka bir planımız yok. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد لكننا لا نملك خطّة بديلة |
Emin değilim Ama fazla vaktimiz yok. Hemen bizimle gelmelisin. | Open Subtitles | لستُ مُتأكدة ، لكننا لا نملك الكثير من الوقت ، يتحتّم أنّ تغادر برفقتنا بالحال. |
Hayır. Bu gece konuşup konuşmadığımızı bilmiyorum Ama fazla vaktimiz yok galiba seni arayıp buraya gelmeni istedim. | Open Subtitles | لا ، أنظر ، أنا لا أعلم ما إذا تحدثنا الليلة لكننا لا نملك الكثير من الوقت |
Elimiz bağlı derdim Ama aslında elimiz yok. | Open Subtitles | كنت سأقول بأن يديكم مقيدة و لكننا لا نملك يدين حتى |
Pekâlâ, sanırım kontrol altına aldım Ama fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | حسناً, أظن أنني سيطرت على الوضع لكننا لا نملك الكثير من الوقت |
İyi para kazanmak için yeterli sayıda askerimiz yok. | Open Subtitles | لكننا لا نملك العدد الكافي من هؤلاء الأشخــاص .يعيشون هنــا ليتحقق ذلك الربح المرجو |
Sohbet etmek için daha çok zamanımız olmasını dilerdim Ama ne yazık ki zaman yok o yüzden lütfen otur. | Open Subtitles | المعذرة كنت أتمنى منحك مزيداً من الوقت لتتعافين لكننا لا نملك ذلك |
Ama bu bize mesajı silme hakkı vermez. | Open Subtitles | لكننا لا نملك اى حق فى أن نمحى هذه الرسالة |
Aynı fikirdeyim, Ama hangisini seçelim ne kullanalım bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا أتفق معك لكننا لا نملك خيار حيال ما سوف نستخدمه. |
Bazen biz yetişkinler, kendimize neyin doğru olduğunu sorarız Ama cevabı her zaman bilemeyiz. | Open Subtitles | أحيانا عندما نكبر نسأل أنفسنا ما هو الشيء الصحيح الذي ينبغي أن نفعله لكننا لا نملك دائما الأجابة |