"لكننا يجب" - Translation from Arabic to Turkish

• ama
• Fakat
• etmeliyiz

Kendini kötü hissetmeni anlıyorum ama şüpheliye yardım etmesini mi beklemeliydik?
أنت منزعج ,وانا أتفهم ذلك لكننا يجب أن نعطيه فرصه اخرى

Anneni ben de özlüyorum ama artık yolumuza devam etmeliyiz.
, أنا أفتقد أمك أيضا لكننا يجب ان نستمر بالحركة

Suçtan sorumlu değiliz ama bunun vicdan yüküyle yaşamak zorundayız!
ربما لا نكون مجرمين و لكننا يجب أن نعيش مع ضميرنا

Çok hayalkırıklığına uğradığını biliyorum ama üzerimize düşen yükü sabırla çekmek zorundayız.
لكننا يجب أَن نتحمّل وطأتنا في الصبر الساعة أنتهت.

Fakat tamamiyle planladığımız gibi ilerlemesi gerekiyor. Eğer böyle olmazsa, seni öldürürüm.
لكننا يجب أن نستمر كما هو مخطط بالضبط إذا لا تفعل سأقتلك

Ìçeri davet etmek isterdim ama müzigi iyice kismamiz gerekecek.
أتمنى بأنني أستطيع أن أطلب منك الدخول، لكننا يجب أن نبقي مستوى الموسيقى السييء منخفض

Çok güzel ama gece havası almalıyız.
رائع جدا.. لكننا يجب ان نعبر هذا الهواء المظلم

...ama bizler yüce Tanrı'nın bize ihsan ettiği her türlü şeyi yemek zorundayız...
لكننا يجب أن نأكل القطع الصفراء المتهالكة التي قدمها لنا جلالته

İkiniz de çok güzelsiniz ama pastayı yemek için babanıza doğum günü şarkısı söylememiz gerekiyor.
كلاهما جميلان جدا لكننا يجب أن ننتظر حتى نغنى أغنية كل سنة وانت طيب لبابا قبل أن نأكل الكعكة

ama yakın bir zamanda birlikte bir akşam yemeği yiyelim.
لكننا يجب أن نجتمع على العشاء قريباً حقاً

Tamam, bunu yapabiliriz. ama başka bir şey daha yapmalıyız. Akıllarına ismimizi kazıyacak bir şey.
لكننا يجب أن نفعل شيئاً آخر لإبقاء أسمائنا في أذهانهم

Evet, ama onlardan iki tane görmeliydik.
بورت: نعم، لكننا يجب أن نكون رؤية إثنان منهم.

Devamı var, ama yarına kadar beklemeliyiz.
يوجد تكملا لها لكننا يجب ان ننتظر الى الغد

Efendim, herşey kontrolüm altında, ama konuşmamız gerek, şahsen.
سيدى لدى كل شئ تحت السيطره لكننا يجب أن نتحدث شخصياً

O olduğunu varsaymalıyız. Belki haklısın ama o olduğunu varsaymalıyız
يجب أن نعتبر أنه هو ربما تكون انت على حق, لكننا يجب ان نضع هذا فى اعتبارنا

Ben bu kadar, gerçekten kırmak istemem ama gitmeliyiz.
أنا أكره أن أفصل هذا أنا حقاً أكره ، لكننا يجب أن نذهب

Dinle, ama biz takılmalıyız, en azından.
لذا، إستمع، لكننا يجب أن نجتمع، على الأقل،

Tamam. Evet, ama o zaman daha uygun bir şey bulmalıyız.
نعم ، نعم ، لكننا يجب أن نجد شيء أكثر خصوصية...

Fakat bir yerden başlamalıyız ve bugün başlamalıyız.
لكننا يجب ان نمضي قدما وان نفعل ذلك اليوم

Çok sikindirik bir işe bulaştı ona yardım etmeliyiz.
إنه في مشكله عويصه و لكننا يجب أن نساعده