Kötü adam olmak istemem ama sanırım biraz fazla tepki veriyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أكره أن أكون فظاً و لكنني أعتقد أنكم تبالغون قليلاً |
ama sanırım artık, burada kalıp bir rahip olman gerekecek. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنه الآن عليك المكوث هنا و التظاهر كقسيس. |
ama sanırım teknoloji nihayet bize bir iyilik yapacak. | TED | لكنني أعتقد أن التقنية ستعمل في النهاية لصالحنا. |
Bazı insanlar onu anlamıyorlar ama bence gerçekten çok komik biri. | Open Subtitles | بعض الناس لا يفهمون ما يعنيه. لكنني أعتقد أنه مضحك جداً. |
Asla işe yaramaz, ama bence sen bunu zaten biliyorsun. | Open Subtitles | ذلك لا يُفلح أبداً. لكنني أعتقد أنك تعلم ذلك مسبقاً. |
ama sanırım oda servisi bitti, aşkım. | Open Subtitles | لكنني .. أعتقد أن خدمة الغرف أنهت عملها .. حبيبتي. |
ama sanırım sizi doğruca çalılık bölümüne nakledip... | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنني فقط سوف أنقلكم إلى قسم الأشجار الصغيرة نعم .. |
Bu çok tuhaf ama sanırım gideceğim. | Open Subtitles | إن هذا غايةً في الغرابة. لكنني أعتقد أنني سأفعل ذلك. |
Bir şey söylemedi ama sanırım, 10 bin - ya da 15 bin... | Open Subtitles | إنه لم يذكر ذلك. لكنني أعتقد أنه عشرة خمسة عشر ألفاً الآن. |
Belki kelimeler kullanarak değil ama sanırım birbirimizi anladık. | Open Subtitles | في الواقع, ليس في الكثير من الكلمات، لكنني أعتقد بأننا قد تفاهمنا |
ama sanırım birisinin... | Open Subtitles | ما زلت لا يمكنني أن أعرف وأنا في هذا الجسد ..لكنني أعتقد أن شخصاً ما |
ama sanırım birimiz bunda iyi olmalı. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أن هذا سيجعل أحدنا جيداً في عمل ذلك |
Birçok beslenme teorisi var ama bence tartışılmaz tek bir gerçek var. | Open Subtitles | هناك نظريات غذائية مختلفة كثيرة، لكنني أعتقد أن هناك حقيقة واحدة أكيدة. |
ama bence insanlar şehir alanlarının kutsallığını kabul etmişler. | TED | لكنني أعتقد أن الناس قد أدركوا حرمة المناطق المدنية |
Bahçıvan gibi konuşuyor. ama bence çok zeki biri. | Open Subtitles | إنه يتحدث كبستاني, لكنني أعتقد أنه عبقري |
Emin değilim ama bence fırtınayı dindiren kristalin gücüydü. | Open Subtitles | لست متأكداً لكنني أعتقد أن قوة البلّورة بددت العاصفة |
Senin yaşında olduğum gibi olamayabilirim ama bence haftada birkaç kez hiç fena değil. | Open Subtitles | حسناً ربما لم أعد نشيطاً كما كنت في سنك لكنني أعتقد أن مرتين في الاسبوع تكفي جداً |
Özür dilerim Doktor ama bence asıl önemli olan bu. | Open Subtitles | أنا آسفة يا دكتورة لكنني أعتقد بأنّها القضية بالضبط |
Halk Tiyatrosu'ndan daha büyük kurumlardı ve bu iş için daha fazla para harcadılar ama galiba o an geçip gidiyor. | TED | تصاميمها أكثر حرفية من تصميم المسرح العام وتنفق أموال أكثر عليها لكنني أعتقد أن تلك اللحظة تأتي وتذهب |
Size iki devasa sergiyi anlattım ama inanıyorum ki; koleksiyonlar veya tek başına objeler bile aynı etkiyi yaratabilir. | TED | لقد تحدثت لكم عن معرضين من المعارض المؤثرة جداً لكنني أعتقد أن المقتنيات و الأفراد يمكنهم القيام بنفس التأثير |
fakat bence bu kesinlikle yetişkinler için de geçerli. | TED | لكنني أعتقد أنه صحيح تمامًا بالنسبة للراشدين أيضًا. |
Deneyim yerine güvenliğe ayrılacalık tanıdık ve bu şekilde çok şey kazandık, ancak bence kaybettik de. | TED | لقد فضلنا السلامة على الخبرات... ...ولقد اكتسبنا الكثير خلال قيامنا بذلك. لكنني أعتقد أننا خسرنا شيئاً في المقابل. |
Bu kimin ayak parmağıysa, şevkini takdir edebilirim... ama durman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أيا كان إصبع قدم هذا أقدر حماسه لكنني أعتقد أنه يمكنه التوقف |
Buna bilindiği üzere ortak malların trajedisi deniyor, fakat bana kalırsa, sürücüsüz araba hususunda sorun biraz daha derin olabilir, çünkü temelde bu kararları veren bir insan söz konusu değil. | TED | وهذا مايسمى بتراجيديا المشاع، بشكل تقليدي، لكنني أعتقد أنه في حالة السيارات ذاتية القيادة، فإن المشكلة قد تكون أكثر تعقيدًا لأنه ليس هناك بالضرورة شخص واحد يقوم بهذه القرارات. |