| Gitmemesi için ikna etmeye çalıştım kimsenin savaşı olmadığını söyledim ama dinlemedi. | Open Subtitles | حاولت إقناعه ألّا يذهب أخبرته أنها حرب للا شيء, لكنه لم يستمع |
| O kızın başına bela olacağını söylemiştim ama dinlemedi. | Open Subtitles | اخبرته ان تلك الفتاة ليست جيدة. لكنه لم يستمع لي. |
| Profesyonel birine git demişlerdi ama dinlemedi. | Open Subtitles | لقد قيل له أن يذهب لمحترفاً، لكنه لم يستمع. |
| Babanla konuşmayı denedim, Ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | حاولت التحدث مع أبيك، لكنه لم يستمع إليّ |
| Amacım ona zarar vermek değildi, Ama beni dinlemedi, bir türlü durmadı. | Open Subtitles | أنا لم أريد أن أسبب لة أية أذى لكنه لم يستمع لي , وهو لم يتوقف |
| Ona bir motor olmadan uçamayacağını söyledim. | Open Subtitles | قلت له لا يمكنك الطيران بدون محرك لكنه لم يستمع لي |
| Ona bir motor olmadan uçamayacağını söyledim. | Open Subtitles | لكنه لم يستمع لي |
| Bunun aptal bir fikir olduğunu ona söylemeye çalıştım ama dinlemedi. | Open Subtitles | ظللت أقول لها انها فكرة غبية لكنه لم يستمع |
| Ona hayır dedim ama dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرته ألا يفعل، لكنه لم يستمع لي |
| Efendimin orada olduğunu söyledim ama dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرته أن سيدي موجود لكنه... لم يستمع |
| - Onu durdurmaya çalıştım ama dinlemedi. | Open Subtitles | حاولت منعه لكنه لم يستمع |
| ama dinlemedi. | Open Subtitles | لكنه لم يستمع |
| ama dinlemedi. | Open Subtitles | لكنه لم يستمع. |
| İlk tanıştığınızda Monty'e söyledim Ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | اخبرت مونتي عندما قابلك للمرة الأولى لكنه لم يستمع الي |
| Ama beni dinlemedi. Şimdi mahvoldu. | Open Subtitles | و لكنه لم يستمع اليّ و الان لا يستطيع ان يتحكم في نفسه |