| Yaşlı ve zayıf ama hala Bela Lugosi ve gerçekten iyi birisi. | Open Subtitles | هو مسن وضعيف لكنه ما زال بيلا لوغوسي وهو لطيف جداً |
| Öncekinde çıldırmıştı, ama hala seninle evli, değil mi? | Open Subtitles | تصرف بحماقة ذات مرة لكنه ما زال متزوجك .صح ؟ |
| Kalbin çok yumuşak. Kalbin atmıyor olabilir ama hala kırılabilir. | Open Subtitles | قلبك ، أيها الحنون ، قد لا يكون مُعرض للضرب لكنه ما زال مُعرض للكسر |
| Biliyorum teknik olarak o reşit, ama hâlâ o benim oğlum. | Open Subtitles | أنا أعلم انه من الناحية الفنية كبير، لكنه ما زال طفلي |
| İnanılmaz ama hâlâ sanki ilk günüymüş gibi sürüyor. | Open Subtitles | إنه أمر لا يصدق ، لكنه ما زال يركب مثل كان في يومه الأول |
| Domuzu ve beyaz kadınları sevdiğimi biliyor, fakat hala onunla beraber olmama izin veriyor. | Open Subtitles | ، و هو يعلم أننى أحب لحم الخنزير و النساء البيض و لكنه ما زال يسمح لى بالبقاء معه |
| Yapabileceği hiçbir şey yok, ama yine de tek başına ona doğru gidiyor. | Open Subtitles | لقد عرف أنه لن يستطيع فعل شيء لكنه ما زال مندفعا نحو ذلك الوحش |
| Sanırım finans bölümünden Bay Weiss'la görüşmelisiniz ama hala yemek molasında. | Open Subtitles | اعتقد أنك يجب ان تتحدث مع السيد فايس في الشؤون المالية والعمليات لكنه ما زال في وقت الغداء |
| Kısa hikayler ve bir roman yazmaya çalıştığını da duydum, ama hala sırtçantasıyla dolaşıyor, Kitty. | Open Subtitles | كما علمت بأنه يكتب قصصًا قصيرة و رواية لكنه ما زال يحمل حقيبة على ظهره كيتي |
| Benim babam değildi ama hala benim bir parçam. | Open Subtitles | أنه لم يكن أبي , لكنه ما زال جزء مني |
| Beni tanıdı, ama hala kötü durumda. | Open Subtitles | لقد عرفني، لكنه ما زال في حالة سيئة. |
| Biraz zayıflamış. ama hala canlı. | Open Subtitles | وضعيف قليلًا لكنه ما زال حيًّا |
| ama hala benden 50 puan daha düşük. | Open Subtitles | ! لكنه ما زال أقل مني بـ 50 نقطة |
| Babasıyla bir motor yapıyorlar ama hâlâ bir çamurluğa ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد كان يبني دراجته النارية مع أبيه. لكنه ما زال بحاجة إلى رفرف للعجلة. |
| Fark küçük ama hâlâ büyük bir zorluk var. | Open Subtitles | هناك فرق صغيرة، لكنه ما زال صعوبة كبيرة. |
| Sonuçta "Siktir git" demedi, ama hâlâ zayıf ihtimal... | Open Subtitles | لم ترفض لنا طلبنا لكنه ما زال احتمالا بعيدا |
| ama hâlâ düzeltmek istediğim bir şeyler vardı. Çukuru tamir ettim, Darnell. | Open Subtitles | لكنه ما زال شيئاً أريد إصلاحـه |
| Hayır, ama hâlâ orada, ajanlardan birinin yanında. | Open Subtitles | لا، لكنه ما زال هناك مع أحد العملاء |
| Domuzu ve beyaz kadınları sevdiğimi biliyor, fakat hala onunla beraber olmama izin veriyor. | Open Subtitles | ، و هو يعلم أننى أحب لحم الخنزير و النساء البيض و لكنه ما زال يسمح لى بالبقاء معه |
| ama yine de tıbbi bakımın ayrım yapmadan klinik ihtiyaçlara göre belirlenmesini savunurdu. | Open Subtitles | لكنه ما زال مقتنع أن الرعاية الطبية يجب أن تُقدم وفقًا للحاجة الطبية دون تمييز. |