"لكنّك لست" - Translation from Arabic to Turkish

    • değilsin
        
    • Ama
        
    Sana katil dedim biliyorum Ama değilsin. Sen bir kahramansın. Open Subtitles أعلم أنّي نعتّك قاتلًا لكنّك لست بقاتل، بل إنّك بطل
    Zamanında ben de senin olduğun yerdeydim. Ama sen, ben değilsin, Mulder. Open Subtitles أنا كنت أين أنت الآن، لكنّك لست ني، مولدر.
    Nerelisin bilmiyorum. Ama Komarov değilsin. Open Subtitles أنا لا أعرف أين أنت من، لكنّك لست كوماروف.
    Şu havalı olduğunu sanan Ama olmayan babalar gibi konuşuyorsun. Open Subtitles تبدو كذلك الأب الذي يظنّ نفسه رائعًا، لكنّك لست كذلك.
    Kendine iyi olduğuna dair yalanlar da söyleyebilirsin Ama iyi falan değilsin. Open Subtitles ويمكنك أن تخبري نفسك أنّك على ما يرام، لكنّك لست كذلك
    Pek telefon eden bir insan değilsin, değil mi? Open Subtitles لكنّك لست من النوع الذي يحجز المواعيد صحيح؟
    Ama sen bir asker değilsin, bir elçisin ve daima bir elçi oldun. Open Subtitles أنا أقدّر لك ما قمت به. لكنّك لست جندياً. أنت ناقل للرسائل لطالما كنت كذلك دوماً.
    Ortalığı kızıştırıyorsun, görünüş bölümüne karşı bir tehdit değilsin. Open Subtitles تجلب الحرارة لكنّك لست تهديد في قسم المظاهر
    Ama sen zayıf da değilsin kötü de. Değil mi? Open Subtitles لكنّك لست شريرًا وكلانا ليس ضعيفًا، صحيح؟
    Senin sinsi olduğunu düşünmemizi istiyorsun Ama değilsin. Open Subtitles تُريدنا أن نعتقد أنّك تشمت، لكنّك لست كذلك.
    Çok az kaldı. Kontrolün sende olduğunu, dokunulmaz olduğunu düşünmemizi istiyorsun. Ama değilsin. Open Subtitles تُريدنا أن نعتقد أنّك مُسيطر، وأنّك منيع، لكنّك لست كذلك.
    İyisin, adamım. Ama o kadar iyi değilsin. Open Subtitles أنت بارع يا رجل، لكنّك لست بتلك البراعة.
    Ama bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. Sana yardım edebilirim. Open Subtitles لكنّك لست مضطرّة لفعل هذا وحدك، بوسعي مساعدتك
    Acayip saçma şeyler söylüyorsun adam. Ama haksız değilsin. Open Subtitles أنت تقول بعض الأمور الغريبة يا رجل، لكنّك لست مخطئاً.
    Göze çarpan biri değilsin. Zekisin Ama dâhi değil. Büyü yapıyorsun Ama özel bir şey değil. Open Subtitles أنتَ لست مميزاً ، أنت ذكي لكنّك لست عبقرياً تقوم بأداء السحر و لكنْ ليس المميز منّه.
    Herkesi korumaya çalışırken kapşon takmış biri tarafından öldürülüyorum ve evet sen orda değilsin Open Subtitles الكيان تحت العباءة يقتلني بينما أحاول حماية الجميع لكنّك لست حاضرة
    Benim bir fikrim var Ama bana inanmayacaksın. Open Subtitles ثمّ من هو؟ حصلت على فكرة لكنّك لست سيعتقده.
    Güzel etek. Ama süslenmene gerek yok. Open Subtitles تنورة رائعه، لكنّك لست بحاجة إلى أن تتأنّق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more