"لكنّه لمْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    Çoğu günler hoş bir arkadaştı, ama toplasan beş kelime konuşmazdı. Open Subtitles إنّه ودود في مُعظم الأيّام، لكنّه لمْ يقل حتى خمس كلمات.
    Araştırmacılara başka bir sorun var gibi gösterttiniz ama o bu gerçekle yaşayamadı. Open Subtitles جعلتُم المُحققين يعتقدون أنّه كان شيئاً آخر، لكنّه لمْ يستطع التعايش مع ذلك.
    ama boş ellerle buradan ayrılmayacaktı, bu yüzden çaresizce son anlaşmasını yaptı. Open Subtitles لكنّه لمْ يكن سيُغادر خالي الوفاض، لذا قام بإجراء صفقة أخيرة مُتهوّرة.
    Çoğu günler hoş bir arkadaştı, ama toplasan beş kelime konuşmazdı. Open Subtitles إنّه ودود في مُعظم الأيّام، لكنّه لمْ يقل حتى خمس كلمات.
    Yöneticiye haftalardır musluğu tamir etmesini söylüyordum ama bir türlü gelmemişti. Open Subtitles حنفيّتي. لأسابيع، كنتُ أطلب من المُشرف على مبناي أن يُصلح حنفيّتي، لكنّه لمْ يأتِ.
    Emeril ya da Mario Batali gibi olmak istemiş ama büyük mutfaklara girememiş. O da yatırım işine başlamış. Open Subtitles لكنّه لمْ يدخل المطابخ الكبيرة، لذا فإنّه تحوّل للاستثمار.
    Ona kendini temize çıkarma fırsatını verdim. ama o istemedi. Open Subtitles منحتُه فرصة للإعتراف، لكنّه لمْ ينتهزها.
    Bilgisayarlar konusunda iyiydi... ama henüz tam olarak bilmiyordu. Open Subtitles أتعلمان، لقد كان بارعاً في الحواسيب، لكنّه لمْ يكن يعرف ذلك بالضبط.
    is yükünü azaltmak için yanina iyi bir çilingir almak istiyordu ama standartlarina uygun birini bulamadi. Open Subtitles لقد أراد توظيف صانع أقفالٍ بارع لتخفيف عبء العمل عليه، لكنّه لمْ يجد أحداً يصل إلى معاييره.
    İş yükünü azaltmak için yanına iyi bir çilingir almak istiyordu ama standartlarına uygun birini bulamadı. Open Subtitles لقد أراد توظيف صانع أقفالٍ بارع لتخفيف عبء العمل عليه، لكنّه لمْ يجد أحداً يصل إلى معاييره.
    ama işe yaramadı. Open Subtitles و العودة إلى دياري لكنّه لمْ يعطِ مفعولاً
    O akşam ev kayboluş, ama yapmadı duymak ya da görmek bir şey. Open Subtitles كان في المنزل ليلة الإختفاء، لكنّه لمْ يرَ أو يسمع أيّ شيءٍ.
    - Gelmedi. Onun çalışacağı görünüyordu. ama işe gelmedi. Open Subtitles كان مُقرّراً أن يعمل الليلة الماضية ، لكنّه لمْ يأتِ.
    ama ne olursa olsun bir güne asla tıraşsız başlamazdı. Open Subtitles لكنّه لمْ يكن يتقبّل أنْ يمرّ يومٌ دون حلاقة، لذا...
    O yanmadı, Nasıl öldüğünü bilmiyorum ama o yanmadı. Open Subtitles لمْ يحترق، أجهل كيف مات لكنّه لمْ يحترق.
    O da bana bilgisayarı ve fotoğrafları verecekti ama gelmedi. Open Subtitles وكان سيُسلّم لي الحاسوب المحمول والصُور، لكنّه لمْ يحضر.
    Bu işi yapanlardan bazılarının gittiği her bir şehirden yüz bin dolar civarı kaldırdığını söylüyordu ama kendisi öyle bir kazancı hiçbir zaman göremedi. Open Subtitles قال أنّ بعض هؤلاء الأشخاص يجنون قرابة 100 ألف دولار في كلّ مدينة حالما يُباشرون عملهم، لكنّه لمْ يرَ ذلك المقدار من المال قط.
    Bu işi yapanlardan bazılarının gittiği her bir şehirden yüz bin dolar civarı kaldırdığını söylüyordu ama kendisi öyle bir kazancı hiçbir zaman göremedi. Open Subtitles قال أنّ بعض هؤلاء الأشخاص يجنون قرابة 100 ألف دولار في كلّ مدينة حالما يُباشرون عملهم، لكنّه لمْ يرَ ذلك المقدار من المال قط.
    Diğerleri de eninde sonunda fark etti ama bu para yüzünden olmadı. Open Subtitles -وآخرون أيضًا بالنهاية ، لكنّه لمْ يكن بسبب المال بل بسبب الإختفاء.
    Beni öldüreceğini düşündüm ama öldürmedi. Bunun yerine, zemin'e geldiğimizde indi. Open Subtitles ظننتُ أنّه سيقتلني، لكنّه لمْ يفعل، ومن ثمّ غادر عند المُستوى الأرضي عوضاً عن ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more