İyi oynuyorsun, Ama şansın da yaver gidiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف انك تلعب جيداً، لكنَّك تلعب ببعض الحظ أيضاً. |
Üç senedir beni yakalamaya çalışıyorsun. Ama yapamadın. Sen kötü bir polissin. | Open Subtitles | ثلاث سنوات تحاول الإمساك بي لكنَّك فشلت أنت شرطي سيئ |
Ama onunla hiç denemediniz şansınızı. | Open Subtitles | لكنَّك أبداً لَم تُحاول تجربة حظِّك معها |
Ama her zaman görevde olmayacaksın. Ne dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | لكنَّك لن تكون دائمًا في الخدمة أتفهم قصدي ؟ |
- Yardım çağrısı yerini tam bulamadan kesildi Ama onu sen bulup eve getireceksin. | Open Subtitles | قبل أن أتمكَّن من تحديد موقعه بدقة لكنَّك ستعثر عليه وستعود به للوطن |
Ama sen bunu unutup Shogun'luk uğruna kullanmaya kalktın. | Open Subtitles | لكنَّك ترغبُ في إتقانه لأجل استخدامه في مساعدة الحكومة |
Karakola dönmen için telsizle anons yaptırmıştım Ama artık burada olduğun için gerek kalmadı. | Open Subtitles | لقد استعملتُ راديو الشرطة لاُعيدكَ إلى المركز لكنَّك هنا على أية حال |
Ama o zaman bir çok masum rehineyi öldürmek zorundasın. | Open Subtitles | لكنَّك سيتوجبُ عليك قتل العديد مِن الرهائن الأبرياء أيضاً |
Ama polisler adam tekrar gelirse haber veririm demiştin. | Open Subtitles | لكنَّك أخبرت أولئك الشرطة أنك ستسلمه لهم، |
Bundan annemi sorumlu tutuyorum Ama sen benim sanki yanımda gibisin sevgilim. | Open Subtitles | بشكل خاص، امي لكنَّك هنا، عزيزي، لي |
Ama anlamadıklarına da uyuyorsun çünkü anladıkların mantıklı geliyor ve bunları yaratan kişinin ne yaptığını bildiğine inanıyorsun. Elbette. | Open Subtitles | لكنَّك تتّبعُ القواعد التي لا تفهمها لأنّ القواعدَ التي تفهمُها تبدو منطقيّة ولأنّك تؤمن بأنّ الذي اخترعها يعلمُ ما يفعل بالتأكيد |
Kültürel geleneklere inanıyorsun Ama. | Open Subtitles | لكنَّك تُؤمني بالتقاليد الثقافية |
Ama aşkın aptalca olduğunu kabul ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لكنَّك تعترف أنّ الحبّ أحمق ، صح ؟ |
Evet, biliyorum. Ama ne demek istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أجل، أعلم هذا و لكنَّك تعلم ما أعنيه |
Utanılacak bir şey değil. Ama etmeyeceksin. | Open Subtitles | ليس هناك خزي في ذلك لكنَّك لَن تفعل ذلك |
Bana sorarsanız usta işi bir tezgâh değildi Ama yaralandınız. | Open Subtitles | كان قليل الحيلة لو سألتني لكنَّك مجروح |
Belki Ama onu yüz üstü bırakmadın! | Open Subtitles | ربما يكون هذا صحيحًا لكنَّك لم تخذله |
Ama sen ve Stanfill onu temelleri daha var istedi? | Open Subtitles | لكنَّك أنت و "ستانفل" أردتم منه أن يحصل على ما هو أكثر من الأساسيّات |
Ama vuramadın. Çocuk olmayın. | Open Subtitles | لكنَّك لَم تفعل |
Ama sen bir Amerika vatandaşısın. Amerika vatandaşı değilim. | Open Subtitles | لكنَّك مواطن أمريكي |