"لكن أتمنى" - Translation from Arabic to Turkish

• ama umarım
• ama keşke

ama umarım kaybettiğin her şeyi yaşam tarzın yüzünden kaybettiğini günü geldiğinde anlarsın.
لكن أتمنى أن تفهمي يوماً ما كل شيء خسرتيه بالعيش بالطريقة التي تفعلينها

Colin yüzünden endişelenmenizde haklısınız ama umarım benim için endişe etmezsiniz.
لديكِ حق لتقلقي بشأن كولن، لكن أتمنى أن لا تقلقي بشأني.

Tehlikeli bir girişim olacağı kesin ama umarım hepiniz başarırsınız.
ستكون بالتأكيد مغامرة خطرة لكن .. أتمنى لك كلّ النجاح

ama keşke durumu iyileştirmek adına söyleyebileceğim bir şey olsa.
لكن أتمنى لو كان هناك شيء يمكنني قلوه لتحسين الوضع

Oh, bunun... ne anlama geldiğinden tam emin değilim ama keşke kalıp görebilseydim.
أنا لست واثقا تماما ماذا تقصدين لكن أتمنى لو أستطيع البقاء واكتشاف ذلك

ama umarım bana inanırsınız. Parayı benim taşıdığım doğru.
لكن أتمنى أن تصدقني صحيح انا نقلت الاموال

ama umarım aşk için evlenmelerini arzu ediyordur.
لكن أتمنى أنها تريد منهم الزواج من أجل الحب

ama umarım -di'li geçmiş zamanlı konuşmuyorsundur.
لكن أتمنى بأنك لا تتحدثين بصيغة الماضي فقط

ama umarım ki babanın ölümü şu anda bulunduğumuz durumun ciddiyetini tam olarak ortaya koyabiliyordur.
لكن أتمنى أن موته يعرض لكِ جيداً خطورة الموقف الذي نحن به الآن

Anlıyorum, Sayın Başkan, ama umarım zamanla beni bağışlarsınız.
أدرك ذلك, سيدى الرئيس لكن أتمنى على مدار الوقت أن أكسب مغفرتك

Kanserin iyileşmesi harika bir şey ama umarım başka biri yapmıştır.
أعني أن الشفاء من السرطان أمر رائع و لكن أتمنى أن يكون شخص أخر غيره قام بذلك

Hâlâ bir kaç resim çekmem gerekiyor ama umarım onun hoşuna gider.
مازالت بحاجة لأخذ بعض الصور، لكن أتمنى فعلاً أن تعجبه.

Peter, iyi olmana sevindim ama umarım bu, skydiving kariyerinin sonu olmuştur.
, حسنا , بيتر , أنا مسرور بأنك بخير لكن أتمنى هذه هي النهاية لمهنة قفزك الحر

Bunu daha önce söyleme gereği hissetmedim ama umarım ne yaptığını biliyorsundur.
أنا لم أعتقد أني سأقول لك ذلك من قبل، لكن أتمنى أنك تعرفُ ماتفعل.

Naegleria fowleri de olabilir ama umarım değildir çünkü adamı öldürür.
"يمكن أن تكون "إن فوليري لكن أتمنى لمصلحتك ألا يتسبب هذا الشيء بقتلك

- Henüz yok ama umarım "Glaukenschtucken" kelimesi tutulur.
-ليس بعد لكن أتمنى "مذنحاسشمات"َ أن تكون الأختصار

Baban devletin misafiriyken patronluk yapabilirim ama keşke biri bağırsaklarıma söz geçirebilse, çünkü beni dinlemiyorlar.
ربما ألعب دور الزعيم عندما يكون الرجل العجوز ضيفاً على الحكومة لكن أتمنى أن يخبر أحد أتباعي لأنهم لا يطيعونني

Herşey düzelicek... ama keşke birazcık sarhoş olabilseydik.
سنكون بخير لكن أتمنى لو شرب الناس للثمالة

Annemi seviyorum ama keşke bana biraz özgürlük tanısa.
أحبّ أمي, لكن أتمنى لو تهوّن عليّ قليلاً

Bu saatleri satın alamam çünkü artık öyle bir şirket yok ama keşke alabilseydim!
بصدق ، أعلم أن لا يمكنني شراء الساعات لأنلميعدآيوجود لشركتكما، لكن أتمنى لو يمكنني

Seni seviyorum ve hala hayatta olduğun için çok şanslıyım ama keşke beni utandırmayı bıraksan...
أنا أحبك وأنا محظوظة بوجودك لكن أتمنى لو تكفي عن إحراجي