Bu belki çok saçma olacak ama dersinizde ilerlemeyi işlediniz | Open Subtitles | أعرف أن الوقت غير مناسب لكن أثناء محاضرتك تحدثتي عن |
İnanmayacaksın ama... ateş hattında Piç Ayı gerçekten çok iyi bir insandır. | Open Subtitles | لن تُصَدِقَ ما سأقوله لك لكن أثناء القتال ، هذا الحيوان الفظ هو أرْحَمُنا و ألْطَفُنا جميعاً |
ama eldivensizken kadının gözlerini açtın mı? | Open Subtitles | لكن, أثناء خلعك للقفازين هل فتحت عينيها؟ |
Ancak bu ülke sınırları içerisindeyken kimseyi tutuklamaya ve silah bulundurmaya yetkiniz yok. | Open Subtitles | لكن أثناء وجودكم هنا لا يمكنكم اعتقال أحد بأنفسكم وستكونون بالطبع غير مسلحين |
Ancak sunum sırasında gecekonduda yaşayan bir bayan mütevazi bir şekilde söz istedi. | TED | لكن أثناء هذا العرض، تحدثت سيدة من قاطني تلك الأحياء الفقيرة بتواضع. |
ama o 11 yıl boyunca bir kez bile hain bir örgüte çalıştığından şüphelenmedin. | Open Subtitles | لكن أثناء تلك السنوات الـ11، لا عندما شككت بأنّك كنت عمل للمنظمة المتمرّدة. |
ama müzakere sırasında, Nazilerin teklifini reddetmek için çok da ütopik olmayan bir başka sebep daha öne sürüldü. | Open Subtitles | لكن أثناء المناقشة كان هناك سبب مثالي آخر اُقترح لرفض عرض النازيين |
ama yağışlı dönemlerde, susuzluklarını gidermek için tatlı su göletlerine gelirler. | Open Subtitles | لكن أثناء الفصل الأكثر بللا يتجمّعون لرواية عطشهم بين تبعثر الماء العذب المتجمع |
ama kuluçka dönemi geldiğinde dişiler yumurtalarını bırakmak için yumuşak toprak bulmak üzere içeri kısımlara girmek zorundadır... | Open Subtitles | لكن أثناء فصل العشعشة، الإناث يجب أن يتحدّينها داخل البلاد لإيجاد التربة الناعمة لتضع بيضهم |
ama protestoculara. | Open Subtitles | كان مستاءً للغاية لكن أثناء حملة الإحتجاج |
ama gece, ben uzanmış uyumuyorken, ...ve o bana yardımcı olmaya çalışıyorken, ...istediğim son şey bu konuda konuşmak. | Open Subtitles | , لكن أثناء الليل , عندما أستلقي بدون نوم , و هي تحاول مساعدتي آخر شئ أريد فعله هو التحدث عن تلك الامر |
Kertenkeleler, öncelikle böcek yiyicileridir ama çiçek açma mevsiminde nektar da toplarlar. | Open Subtitles | و فى الأساس السـحالى تتغذى على الحشرات لكن أثناء فصل الربيع يتغذون على رحيق الزهور |
Bana inanacağından emin değilim, Bryce, ama ben bir şey aşılamıyorum. | Open Subtitles | أنّنا لا نعرف هويته لكن أثناء فقدان الوعي |
Söyledim mi bilmiyorum ama Harrison uyurken, köpekli battaniyesinin yüzüne değmesinden hoşlanıyor. | Open Subtitles | نعم،لا أذكر إن كنت ذكرت ذلك لكن أثناء القيلولة،هاريسون يحب أن تلامس بطانية الجرو وجهه |
ama tam dükkândan çıkarken tezgâhtaki adam kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | لكن أثناء مغادرتنا، أُصيبَ الرجل خلف المنضدة بنوبةٍ قلبيّة. |
Evet, ama maç sırasında adrenalin dolarsın o yüzden oynamaya devam edersin. | Open Subtitles | أجل لكن أثناء المباراة الأدرينالين يُهيج الجسد لذا نستمر في اللعب |
Problemi çözemedim, ama çözmeye çalışırken başka bir konuda gözlemde bulundum ve bu doğruydu. | Open Subtitles | بدون التوصل إلى ذلك لكن أثناء محاولة ذلك لاحظت أمراً آخر كان صحيحاً |
Ancak, son seri görüntüleri gözden geçirirken, şununla karşılaştım. | Open Subtitles | لكن أثناء مشاهدة أخر دفعة من الصور الرقمية,صادفت هذا |
Ancak 1915 Eylül'ünde izni sırasında Artois savaşından hemen sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. | Open Subtitles | لكن أثناء إجازته في سبتمبر عام 1915 مباشرةً بعد معركة آرتويس لم أكن أعرف شئ |
Ancak büyürken yalnız başımızaydık. | Open Subtitles | لكن أثناء نُضوجنا، كنّا بمُفردنا كثيراً. |