Onun materyallerini okumayı uzun zaman önce bıraktım Ama sana taslaklarını getirebilirim. | Open Subtitles | توقفت عن قراءة كتاباته منذ وقت طويل لكن أستطيع الحصول لك على المخطوطة |
Dava ile ilgili yardımcı olabilirim, Ama sana yardım edemem. | Open Subtitles | أستطيع المساعدة في قضيتك لكن أستطيع مساعدتك أنت |
Sabırsızdım, belki de biraz kaba. ama onu yenebilirim. | Open Subtitles | كنت نافد الصبر, و ربما كنت متكبراً لكن أستطيع هزيمته. |
Sabredemedim, belki de saldırgandım ama onu yenebilirim. | Open Subtitles | كنت نافد الصبر, و ربما كنت متكبراً لكن أستطيع هزيمته. |
Evet Ama size birkaç dakika daha izin verebilirim. | Open Subtitles | أجل, لكن أستطيع أن أعطيك دقائق اضافية, لكي |
Ama size şunu söyleyebilirim, Müfettiş, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | و لكن أستطيع القول لك أيها المحقق أنه لم يكن كذلك. |
Belki de öyle, ama seni şehir sınırları içinde tutabilirim, veya kız kardeşinle tekrar konuşabilirim. | Open Subtitles | صحيح, و لكن أستطيع أن أمنعك من الخروج عن المدينة أو, اتكلم مع اختك مرة ثانية |
Gerçekten bilmiyorum Ama sana onu buraya getirecek bir sürü yol söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حقاً و لكن أستطيع أن أخبرك بأنّه من الصعب على الغريب العيش هنا. |
- "Berkshire Falls"da yenisin Ama sana söyleyeyim, kendine özgü bir tarzın var. | Open Subtitles | -أعلم أنكِ مستجدّة في "بيركشاير فالز "، لكن أستطيع إخباركِ.. لديكِ طلّة بهيّة |
Bak, burada ne olduğunu düşündüğünü bilmiyorum Ama sana söyleyeyim bu aile sorunlu falan değil. | Open Subtitles | لا أعرف فيما تفكر لكن أستطيع القول نحن لسنا عائلة في أزمة أو أيا كان |
Anladığım kadarıyla çok kötü şeyler yaşanmış Ama sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أعرف أن شيء سيئاً حدث و لكن أستطيع مساعدتك |
Ama sana çok iyi hissettiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن أستطيع أن أخبرك أنا أشعر حقا انى جيدة |
Fikrim yok... Ama sana yeni bir tane vereyim. | Open Subtitles | لاأعلم,لكن أستطيع أن اعطيك واحدة أخرى. |
ama onu gördüğümde sizi aramasını söylerim. | Open Subtitles | لكن أستطيع أن أخبره بأن يتصل بك عندما أراه مع السلامة |
Matematiği bitirdim. Biraz fen kaldı, ama onu sonra da yapabilirim. | Open Subtitles | لقد قمت بفرض الرياضيات كله لدي علوم أيضا لكن أستطيع أن أحله |
Durumu değiştiremem ama onu kurtarmak için elimden geleni yapabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع تغيير ذلك لكن أستطيع القيام بأفضل ما عندي لحمايتها |
Ama size garanti ederim ki bu çocukların bu kadının geldiğini görmelerinin ve kadının nereden geldiğini bilmelerinin imkanı yok. | Open Subtitles | و لكن أستطيع أن أؤكد لكم ان هؤلاء الأولاد لم يشاهدوا هذه المرأة تدخل المكان إطلاقا و لا يملكون أي فكرة من أين أتت |
Kahveyi henüz bilmiyorum, ...Ama size şunu temin ederim, ...o et yemek için pek uygun görünmüyor. | Open Subtitles | لكن أستطيع أن أؤكد لكم أن هذا اللحم، ليس صالحاً للاستهلاك |
Ama size şu an söyleyebilirim ki Park'taki dinamit ambarından sorumlu olan, zavallı adam ölümden sonra, cezai ihmâl ile suçlanacak. | Open Subtitles | لكن أستطيع إخباركم الآن بأن هذا السافل المسئول عن مخزن الديناميت في الحديقة سيتم إتهامه رغم وفاته بالإهمال الجنائي |
Bak, Simmons, bana neler döndüğünü doğrudan söylemeni beklemiyorum, ama seni temin ederim, bu yolculuk boşuna olmayacak. | Open Subtitles | انظر يا سيمونز ، أنا لا أتوقع منك فقط أن تقول لي ما يحدث و لكن أستطيع أن أضمن لك أن هذه الرحلة لن تضيع هدرا |
Çok fazla anlatamam ama seni çok ateşli kostümlere sokma planlarımızın olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك الكثير لكن أستطيع إخباركِ بأننا نخطط لإلباسك بعض الملابس المثيرة للغاية |