"لكن انت لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    O benim en iyi arkadaşım, ama ihtiyaçlarını sen biliyorsun. Open Subtitles انه أعز صديق ، لكن انت لا تعرف ماذا يحتاج
    Diğer çocuklar beni öyle görüyorlar. ama sen değil. Ve buna bayılıyorum. Open Subtitles ذلك مايراني عليه الاخرون لكن انت لا تريني هكذا وانا احب ذلك
    Karakterimden çıkmaktan nefret ediyorum, ama birinin kulağına bağıramazsın. Open Subtitles اكره ان اخرج خارج التمثيل ، لكن انت لا يمكنك ان تصيح بالقرب من إذن الأشخاص
    Sana inanıyorum. ama sen tüm kötüleri biliyor iyileri bilmiyorsun. Open Subtitles انا اصدقك لكن انت لا ترى الا الشيء السيء
    ama Sauvage'ın işin içinde olduğunu söylemiyorsun değil mi? Open Subtitles تماماً سيدي لكن انت لا تقصد ان سوفاج متورط في ذلك؟
    Dedim ya, teslim etmedim. ama sen bana inanmıyorsun. Open Subtitles لقد اخبرتك اني لم اسلمها لكن انت لا تصدقني
    O olacak ama sen olmayacaksın. Bundan sonra, bir daha asla yanımıza yaklaşmayacaksın. Open Subtitles نعم لكن انت لا فلن تاتي معنا اي مكان من الان وصاعدا
    Dinle baban için gerçekten üzüldüm ama buraya giremezsin. Open Subtitles اسمع, انا اسف جدا على ما حصل لاباك, لكن انت لا يجب ان تكون هنا الان.
    Yani Winston biliyor ama Winston'ı tanımıyorsun. Open Subtitles اقصد وينستون يعرف لكن انت لا تعرف وينستون
    Adi olduğunu biliyordum ama arkadan bıçaklayan bir hurdalık itinden başka bir şey değilmişsin. Open Subtitles انا دائماً كنت اعرف انك وضيع لكن انت لا شيئ اكثر من كلب تافه طاعن في الظهر
    Hayır, etmiyor. ama senin de etmiyor. Open Subtitles لا انة ليس جيد.لكن انت لا تشعر بخير ايضا
    Her şeyi bildiğini sanıyorsun ama bütün hikayeyi bilmiyorsun. Open Subtitles تظن انك تعرف الكتير , لكن انت لا تعرف القصة كلها
    ama artık onunla uğraşmayacaksınız, benimle uğraşacaksınız. Open Subtitles لكن انت لا تتعامل معه بعد الآن، أنت تتعامل معي الآن.
    O'nu sevmiyor olabilirsiniz Sayın Bakan ama inkar edemezsiniz ki... Open Subtitles انت لا تحبه ايها الوزير ..... لكن انت لا تستطيع الانكار
    Evet, biliyorum ama okuldaki en güzel, en popüler kızı bırakıp da... Open Subtitles نعم , و لكن ... انت لا تترك احلى و الأكثر شعبيه في المدرسه ... من اجل ...
    ama yüzme bilmiyorsun. Open Subtitles انا-انا اتمنى انك تكون هنا، لكن انت لا تسبح.
    İçinde bulunduğun durum öyle olabilir, ama seni tanıyorum. Open Subtitles ظروفك ربما معقدة لكن انت لا, انا اعرفك
    - Biraz yüzleşme zamanı. - ama sen içemezsin. Open Subtitles استمعي نحن نحتاج بعض من الوقت - لكن انت لا يمكن ان تشرب -
    ama ne ile ilgilendiğinizi bilmiyorsunuz. Open Subtitles لكن انت لا تعلم مالذي تتعامل معه
    ama sen benim yaptıklarımı anlamıyorsun. Open Subtitles لكن انت لا تفهم حتى ما انا افعله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more