Hayır, anlayamam, ama onu alacak kadar senin dikkatini dağıtabildim. | Open Subtitles | لا, لايمكنني لكن بإمكاني صرف نظرك لفترة حتى آخذه منك |
O kadar da önemli olmadığını söyledi ama ben onun sarsıldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | قالت أنّه ليس أمراً جللاً، لكن بإمكاني أن أعرف، لقد كانت مُتضايقة. |
Kulübe domuzlara uygun değil ama buna katlanabilirim. | Open Subtitles | ذلك الكوخ لا يكفي الخنازير لكن بإمكاني التأقلم على هذا |
- ama belki yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | أنت لست مضطراً للإجابة عليها. لكن بإمكاني أن أساعدك. |
Kilisede pek dinlemediğimi biliyorum ama mucizelerinden biri şu an çok işime yarayabilir. | Open Subtitles | أعرف بأني لم أكن منتبهاً في الكنيسة لكن بإمكاني من الآن أن أكون جيداً |
Hayır, hâlâ Budist'im. ama ailemle de ibadet edebiliyorum. | Open Subtitles | كلاّ، ما زلت بوذيّة، لكن بإمكاني أن أتعبد مع عائلتي أيضاً |
Çoğunu bırakamadığımı fark ettim, ama bazı şeyleri yapabilirim. | Open Subtitles | أدركتُ أني لا يُمكنني إيقاف معظهما لكن بإمكاني فعل بعض الأشياء |
Hiç seks yapmamış olabilirim, ama düzer geçerim hepinizi. | Open Subtitles | أتعلمون, ربما لم أمارس الجنس لكن بإمكاني مضاحعتكم كلكم |
Hiç seks yapmamış olabilirim, ama düzer geçerim hepinizi. | Open Subtitles | أتعلمون, ربما لم أمارس الجنس لكن بإمكاني مضاحعتكم كلكم |
Ne güzel. ama onu devirebilirim. Devirmeyeceğim ama devirebilirim. | Open Subtitles | هذا رائع, لكن بإمكاني المرور من خلالها, لن أفعل لكني استطيع |
Aynı silahtan atıldıklarını sanıyorsun. ama bunu doğrulayacak ya da aksini kanıtlayacak olan benim. | Open Subtitles | و هذا ما تفترضه لكن بإمكاني إثباته إو إدحاضه |
Karanlık ama seni görebiliyorum.. | Open Subtitles | حسناً، أعرف أنه ظلام معتم، لكن بإمكاني رؤيتكِ |
Beni affetmesini bekleyemem, ama en azından edebileceğini ümit ederdim.. | Open Subtitles | لن أتوقع منها ان تسامحني لكن بإمكاني أن أتمنى أن ترى على الأقل |
Jessi kendini zorlamayı bıraktığını söyledi ama yalan söylüyor. | Open Subtitles | . . جيسي قالت انها لم تعد تضغط على نفسها لكن بإمكاني القول انها تكذب |
ama o siteye giren bütün bilgisayarların adreslerini verebilirim.. | Open Subtitles | . . لكن بإمكاني إعطائك العناوين الرقميه لكل الحواسب اللتي دخلت الموقع الإلكتروني |
Belki dünyayı değiştiremem ama bu adamın hayatını değiştiririm. | Open Subtitles | ربما لا يمكننى تغيير العالم . و لكن بإمكاني أن أغير حياة هذا الشخص |
Bunun garip göründüğünü biliyorum ama açıklayabilirim. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر يبدو جنونا .لكن بإمكاني أن أشرح |
Bana işi bırakmak istediğini söyledi. ama istediğiniz başka herhangi birini ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أعني أنّها أخبرتني أنّها ستترك العمل، لكن بإمكاني أنّ آتي لكما بأيّ فتاه أخرى. |
6 haftada 10 tane, ama daha fazlasını da yapabilirdim. | Open Subtitles | عشرة في ست أسابيع، لكن بإمكاني إستيعاب المزيد. |
Saç ürünlerimi gemide bırakmıştım. ama halledebilirim. | Open Subtitles | تركت هلام الشعر في المركبة، لكن بإمكاني التدارك |