Ama sadakatimi sunduğum insanların umduğum kadar onurlu olup olmadığını sorgulamaya başladım. | Open Subtitles | لكن بدأت بالتساؤل أن كان من أعمل معهم نزهاء مثلي كما آمال |
Ama çocuk aspirini almaya başladım kalp krizi riskini azaltmak için. | Open Subtitles | لكن بدأت بأخذ أسبرين الأطفال لأحمي نفسي من خطر الذبحات الصدريه |
Yerini bilmiyorum. İçeri girmek kolaydı Ama polis burayı tecrit etmeye başlıyor. | Open Subtitles | لا أعرف مكانها، كان من السهل الدخول لكن بدأت الشرطة بإغلاق المكان. |
Hala ne olduğunu tam idrak edemedim Ama her geçen gün daha fazla farkediyorum ki Mike eve gelmeyecek. | TED | مازلت فاقدة للاحساس بعض الشئ ، لكن بدأت بالفعل في إدراك تلك اللحظات بأن مايك لن يعود للمنزل . |
Öyleydi, Ama bugün gitar dersime başladım. | Open Subtitles | هذا صحيح، لكن بدأت في أخذ دروس الغيتار اليوم |
Ne aradığını bilmiyorum dostum, Ama ilgimi kaybetmeye başladım. | Open Subtitles | لا أعرف ما تبحث عنه، لكن بدأت أفقد الإهتمام هنا. |
Ama hikâyesinin mutlu sonla bitmeyeceğinden korkmaya başlamıştı. | Open Subtitles | لكن بدأت تخشى أن نهاية قصتها لن تكون سعيدة |
Zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, Ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف |
Evet, biliyorum Ama, um,... Bu ölümle burun buruna gelme deneyimleriyle çok iyi baş etmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم أعرف، لكن بدأت بالتغلب جيداً على تجارب القرب من الموت |
Bunu göreceğiz Ama Vin, senin bir film yıldızı olduğuna tekrar inanmaya başladım ve biliyor musun? | Open Subtitles | الوقت كفيل بالتحديد لكن بدأت أؤمن أنك نجم سينمائي ثانية ولعلمك، |
Kimseye çaktırmadığımı sanıyordum. Ama paranoyaklaşmaya başladım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنني كنتُ متكتمة، لكن بدأت أشعر بالإرتياب. |
Test pek sağlıklı değil Ama bence bu adamda hastalık falan yok. | Open Subtitles | حسناً، فحوصات المرض ليست حاسمة لكن بدأت بالأعتقاد أنه لا يحمل هذا المرض |
Biliyor musun, annem bana "ne istiyorsan, hiç düşünmeden yap" derdi Ama şimdi ne kadar kötü bir tavsiye olduğunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أن أقفز وافعل ماذا أريد من دون تفكير، لكن بدأت أشعر أن هذه حقا نصيحه سيئه |
Pek emin değilim artık Ama hiçbir şey olmayacağımızı düşünmeye başladım eğer işi ve eğlenceyi birbirine karıştırmaya devam edersek. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً بعد الآن، لكن بدأت أعتقد أنّهلنتتطوّرعِلاقتنا.. إن استمررتِ في الخلط بين العمل والمُتعة. |
Ama artik iyi seylerin onlari bekleyenlere öylece gelmeyecegini düsünmeye basladim. | Open Subtitles | لكن بدأت بالتفكير أن الأشياء الجيدة لا تقع للذين ينتظرون |
Ama ufak bir ihtimalle Rosa benden hoşlanmıyor olabilir gibi. | Open Subtitles | لكن بدأت اشعر انه هنالك احتمال بسيط ان روزا لا تحبني |
Mümkün olacağını zannetmiyordum, bu ikisinden nefret etmeye başladım. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بأنه كان محتملا، لكن بدأت بكراهية أولئك الرجلين |