"لكن بينما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama
        
    • Fakat
        
    Ama bu çatının altında yaşadığın sürece, değerlerimle dalga geçemezsin. Open Subtitles لكن بينما تعيش تحت هذا السقف سوف لن تخالف قيمّي
    Ama hazır oradayken Adli Tabip başka bir şeyi görmemi istedi. Open Subtitles لكن بينما كنت هناك, الطبيب الشرعي أراد أن يريني شيئاً آخر
    Ama ölümümüze düşerken internetten yarığın ne kadar derin olduğuna bakabiliriz. Open Subtitles لكن بينما نحن بالجو يمكننا تحديد مدى عمق الهوة تفادياً للمخاطر
    Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. Open Subtitles لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً.
    Bu kulağa garip geliyor, Fakat nakış yaparken insanlarla göz teması kurmanız gerekmez. TED ولأن هذا يبدو غريبًا، لكن بينما تقوم بالتطريز، لا تحتاج إلى التواصل بالعينين مع الناس.
    Ama tam uykuya dalarken... annemlerin söyledigi bir sey beni düsünceye daldirdi. Open Subtitles لكن بينما أخذت أغرق في النوم دفعني شيء قاله والداي إلى التفكير
    Ama tam uykuya dalarken... annemlerin söylediği bir şey beni düşünceye daldırdı. Open Subtitles ‫لكن بينما أخذت أغرق في النوم ‫دفعني شيء قاله والداي إلى التفكير
    Ama duvar yazıtlarını zifiri karanlıkta anlamaya çalışırken, sana eşlik eden 8 öğrenciden 2'si mihraba çarptı. TED لكن بينما كنت تدرس النقوش في الظلام الدامس اثنين من الخريجين الثمانية المرافقين لك اصطدما بالهيكل
    Ama sadece bir tane Kardeşlik Projesi varken, sağlık ve saç kesiminin kesiştiği yerde etkili olabilecek binlerce siyahi berber var. TED لكن بينما يوجد هناك مشروع مجتمع واحد، هناك الآلاف من صالونات الحلاقة للسود حيث يمكن استثمار ملتقى الصحة وقص الشعر.
    Ama o konuşmaya devam ederken sözlerinde bir çıkış yolu vardı, gerginlikle Ama imkânlarla dolu, o dar patika içerisinde. TED لكن بينما كان يتحدث، كان هناك خلاص يبدو للعيان، زاخر بالتوتر لكنه ممكن، كامن في ذلك الطريق العسير.
    Ben kimseden dolayı sorun çıksın istemiyorum, Ama sen konuşurken, çok hoş bir şey dikkatimi çekti. Open Subtitles أنا لا أريد أي مشكلة أكثر من أي شخص آخر، لكن بينما أنت تتكلم، أنا أنظر إلى الشيء الشيء جدا غرامة أيضا.
    - Hayır, pek sayılmaz. Ama ben bu konuyu düşünürken, bana bir oda hazırlamaya ne dersiniz? Open Subtitles لكن بينما أفكر في الأمر لمَ لا تجهز لي غرفة؟
    Ama taşı incelerken onu diğeriyle değiştirdi. Open Subtitles و لكن بينما كان يتفحصها .. أخذتها و بدلتها بالأخرى
    Ama bu hastalık ve dermansızlık yuvasında çürüdükçe zihnimi oğlumuzun sorununu düşünmekten alıkoyamıyorum. Open Subtitles لكن بينما تفتر همّتي هنا في .. .. هذا الموطن للمرض والعجز .. ما يشغل ذهني بشدّة ..
    Ama aramaya devam ederken, kazalar olabilir. Open Subtitles لكن بينما ابحث عن الجواب، قد تحدث حوادث.
    Ama seninle karşılaştığımda...anladım ki, bu sadece bir tek anlama geliyor. Open Subtitles لكن بينما أواجهكِ الآن، اكتشفت أن هذا معناه شيء واحد
    Ama onlar slogan atarken, arkadaşlarımla... Open Subtitles ويُصلحوا العالم, لكن بينما هم يصيحوا بشعاراتهم
    Birkaç yıllık evliyken aldaymayı anlarım, Ama hâlâ bekârken? Open Subtitles أتعلم، قد يخون المرء بعد بضع سنوات من الزواج لكن بينما أنت لا تزال عازبا؟
    Fakat panayır görevlileri domuzlar için endişelenirken Maryland sağlık dairesi panayıra giden bir grup hasta insan için endişeleniyordu. TED لكن بينما قلق مسؤولو المعرض على الخنازير، انصب اهتمام وزارة الصحة في ماريلاند على مجموعة من زوار المعرض
    Fakat orada ne olduğuna baktığımızda daha sadece yüzeyi tırmaladığımızı görüyoruz; hele ki gezegende daha bulabileceklerimizi düşününce... TED لكن بينما ننظر، لماذا هناك، فنحن بالكاد نلمس السطح لما هو متاح في هذا الكوكب.
    İyi iş çıkarmıştı. Fakat bu pazarlamacılar için rahatsız edici olsada, aslında iyi bir şey. TED لكن بينما هذا ربما مذبذبا للمسوقين، إنه في الواقع شيء جيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more