"لكن جميع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama tüm
        
    • ama bütün
        
    Ama tüm o hikâyeler çoğunun 'Yüzyılın en büyük özel gösterisi' dediği olayın gölgesinde kaldı. Open Subtitles لكن جميع قصصهم اندثرت الان من قبل التسجيلات العروضية لهذا القرن
    Ama tüm Merkez destek sistemi çökmüş durumda. Open Subtitles لكن جميع أنظمة الدعم الخاصة بمركز القيادة غير موجودة.
    Ama tüm makinalar geri çağrılmış durumda. Open Subtitles . = = يبدو لكن جميع الوحدات و الآن استدعي
    ama bütün dinozorları büyüktü. TED لكن جميع ما كان لديهم هو ديناصورات كبيرة.
    Annenin haklı olduğunu düşünmekten nefret ediyorum, ama bütün tatiller binlerce dolara mal oluyor. Open Subtitles انا اكره الاعتقاد ان والدتك كانت محقة لكن جميع العطل هنا تكلف الاف الدلارات
    Klişe olduğunu biliyorum ama bütün insanlar bunu dinsel sanıyor. Open Subtitles لكن جميع الناس الذين يضعون الأشياء الدينية.
    Ama tüm bu dünya içimizde. Open Subtitles لكن جميع هذا العالم موجود في داخلنا
    Ama tüm bu insanların gerçekten dinlenmeye vakti yok. Open Subtitles لكن جميع هؤلاء الناس... ليس لديهم وقتًا للراحة حقًا.
    Denedim Ama tüm aramalarım aynı baz istasyonundan yönlendiriliyor ve yerini ancak 30 millik bir alan içine düşürüyor. Open Subtitles لقد حاولت فعل ذلك ، لكن جميع إتصالاتي يتم تحويلها إلى نفس برج الهاتف الخولي وهذا يُضيق من نطاق البحث بشأن مكان تواجده إلى مكان ما بمُحيط دائرة نصف قطرها 30 ميل
    Ama tüm taliplerim doktora dönüşüyorlar. Open Subtitles لكن جميع خطابي هم أطباء
    - Ama tüm unsurlar ortada. - Uçlarından aldırmış. Open Subtitles لكن جميع العناصر متوفرة- "مشجذب"-
    - Ama tüm camlar kapalı. Open Subtitles لكن جميع النوافذ مغلقة
    Korsan yayınımızın alanını genişletmeye çalışıyorum ama bütün kanallar kapanmış. Open Subtitles أُحاول قياس تأثير بثُّنا المُخترق، لكن جميع المحطات تعطلت
    Efendim, Hangar 718 de bulunamadı ama bütün askerler alarm durumunda Open Subtitles سيدي, لمنجدهافيالمستودعرقم781, و لكن جميع الجنود علي أهبة الإستعداد.
    Bu beraber çalışmayacağımız anlamına gelmiyor, ama bütün iletişim ve kararlar bana sorulacak. Open Subtitles ذلك هو قراري هذا لا يعني بأننا لا نعمل معاً و لكن جميع الإتصالات و القرارت ستكون من طرفي
    ama bütün mücadeleler fedakarlık gerektirir. Open Subtitles لكن جميع الكفاحات العظيمة تتطلب تضحيات
    Ama.. bütün erkekler aynıdır. Open Subtitles لكن جميع الشبان متشابهون
    Sokaklarda kol gezen bir çete uyuşturucu,silah,hırsızlık ama bütün çete büyükleri geri dönmüşler Orlando gençken. Open Subtitles عصابة عنيفة تعمل في المُتاجرة بالمُخدّرات والأسلحة والسرقة، لكن جميع سوابق (أورلاندو) تعود إلى مرحلة مُراهقته.
    ama bütün satışlar... bu altı araziyle sınırlıymış. Open Subtitles لكن جميع البيعات معتمدة على إغلاق صفقات العقارات الست. كانت (مونا) المماطلة الوحيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more