"لكن زوجتك" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama karın
• Ama eşiniz
• Ama karınız
• ama eşi

Pirinç tasını kırmaktan nefret ediyorum Ama karın bizle başka bir anlaşma yaptı.
أكره أن أخيب أملك لكن زوجتك عقدت صفقة أخرى

Bunu söylemekten nefret ediyorum Ama karın fıstık gibi.
أكره أن أقول هذا ، لكن زوجتك تبدو مثيرة جدا

Sonuçta artık ölü birisin Ama karın veya sevgilin, onlar kurtulur ama bu oyunu devam ettirirsen ve yalan söylediğin ortaya çıkarsa ikiniz de ölürsünüz ve emin ol, güzel bir şekilde olmaz.
أنت شخصٌ ميت، هذا أمر واضح لكن زوجتك أو خليلتك فلهم طريق لكن لو استمررت بلعب هذه اللعبة

Sizi rahatsız etmek istemezdim Ama eşiniz bana her zaman çok kibar davranır.
لا أريد إزاعجك, لكن زوجتك دائمًا لطيفة معي.

Üzgünüm Bay Vargas Ama eşiniz rahatsız edilmemek için kesin talimat verdi.
أعتذر يا سيدى و لكن زوجتك قد أصدرت تعليمات واضحة بألا يزعجها أحد

Bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum, Ama karınız sandığınız kişi değil.
أسمع , أنا أعرف بأن هذا صعب التصديق لكن زوجتك ليست الشخص الذي تعتقد.

Belki sen pişman olmayabilirsin, Ama karın olacak.
قد لا تندم أنت على ذلك لكن زوجتك ستندم

Ama karın ve kızların şimdi o odadalar değil mi?
لكن زوجتك و ابنتاك في تلك الغرفة الآن

- Ama karın... - Bensiz de kazanır.
..لكن زوجتك - إنها تفوز بدون مساعدتي -

Ama karın morgda.
لكن زوجتك الجديدة في المشرحة؟

Ama karın harika. - Bu harika!
لكن زوجتك جميله - ياللهول -

Ama karın... şey..
لكن زوجتك... But your wife...

Ama eşiniz sağlıklı ve tekrar hamile kalabilir.
لكن زوجتك بصحة جيدة , وستكون قادرة على انجاب أطفال آخرين بالتأكيد

Bunu söylediğim çok üzgünüm Ama eşiniz doğumdan sağ çıkamadı.
أنا مـاسف جداً لأخبرك هذا، و لكن زوجتك لم تنجُ من الولادة.

Olaydan sonra elbiselerinizi yaktınız ama, eşiniz atletinizi yangından çıkarmış.
حاولت إحراق الملابس التي كنت تلبسها عندما قتلته، لكن زوجتك سحبت سروالك الداخلي خارج النار

Bunu söylediğim için kusuruma bakmayın Ama eşiniz düşük yapmış.
أنا آسفة لقول هذا ، لكن زوجتك فقدت حملها

Elbette Ama eşiniz Alman.
بالطبع لكن زوجتك ألمانية

Ama eşiniz ve doğmamış kızınızın size burada ihtiyacı var.
لكن زوجتك وابنتك يحتاجانك هنا

Ama karınız ısrar etti ve ne diyeceğimi bilemedim.
و لكن زوجتك اصرت ولم اعرف ما اقوله لها

Ama karınız doğum yapana kadar beklemek zorunda.
و لكن زوجتك عليها الانتظار إلى أن تلد

Üzgünüm, Ama karınız -
. . أنا آسف، لكن زوجتك

Sen polis öldürmek istedim ama eşi bir büyü.
أردت أن تقتل الشرطي لكن زوجتك قالت تعويذة