"لكن عليك أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama sen
        
    • Ama bana
        
    • Ama bunun
        
    • biliyorum ama
        
    Amacım kavga çıkarmak değil, Ama sen de beni buna zorlama. Open Subtitles أننى لا أريد القتال و لكن عليك أن تكف عن إستفزازى
    Onlara ben de söyleyebilirim, Ama sen yapmalısın. Open Subtitles أستطيع أن أخبرهم لكن عليك أن تخبرهم بنفسك
    Ama bana yeni ikizimi çalmayacağına, ve eski kullanılmış ikizle bırakmayacağına söz vermelisin. Open Subtitles لكن عليك أن تعاهدنى أنك لن تسرق توأمى الجديد و تتركنى مع المستعمل
    Tamam, anlıyorum endişelisin Ama bana güvenmek zorundasın. Open Subtitles من عصر النهضة أنا أتفهم أنك لديك بعض القلق و لكن عليك أن تثق بى
    Ama bunun için ağaçlara koyulacak bir alet lazımdı. TED لكن عليك أن تمتلك جهازًا لتتسلق الأشجار.
    Bunun delice geldiğini biliyorum, ama sadece bana güvenmen lazım. Open Subtitles أعرف أن هذا يبدو جنوناً، لكن عليك أن تثقي بي.
    Şey, salonu dolaşıp şöyle bir göz atayım bakalım Ama sen de daha girişken olmalısın dostum. Open Subtitles حسناً، يمكنني أن أقوم بحملات إستطلاع حول الجيم لكن عليك أن تكون مُتحمساً لهذا يا رجل
    Maske anonimliği garanti ediyor, Ama sen de üzerine düşeni yapmalısın. Open Subtitles القناع يضمن السرية ..لكن عليك أن تقومي بدورك
    Ama sen şu an medyadan beslenmelisin, ...çünkü bir daha senin için bu konuma gelmeyebilir. Open Subtitles لكن عليك أن تستفيد بكلّ شيء في مواقع التواصل لأنها قد لاتعود لك لاحقاً كما هي الآن
    Bununla bir sorunum yok Ama sen kendini hazırlamalısın. Open Subtitles لكن عليك أن تكوني على إستعداد بأنهم سيكرهونك،أيضا َ
    Ama sen, kalbinin götürdüğü yere git. Open Subtitles و لكن عليك أن تصبح ما يمليه عليك قلبك
    Anlamaya çalışıyorum, Ama bana bir şey söylemelisin. Open Subtitles أحاول أن أصلح الأمور الآن مع قائدك لكن عليك أن تعطيني شيئا
    Bak, ben ulaşabilirim. Ama bana silahını vermelisin. Open Subtitles أنظر، أنا أستطيع لكن عليك أن تعطينى سلاحك
    Ama bana olan kızgınlığının üstesinden gelmeli ve korkmaya başlamalısın. Open Subtitles لكن عليك أن تتجاوز مرحلة كونك تشعر بالغضب ناحيتي فيجب أن يعتريك الخوف من لأنها قادمة لا محالة
    Ama bana Jonathan'a söylemeyeceğine dair söz vermelisin. Open Subtitles لكن عليك أن تعديني بأنك لن تخبري جوناثان أبداً
    Seni buradan çıkartabilirim, Ama bana güvenmek zorundasın. Open Subtitles يمكنني أن أخرجك من هنا لكن عليك أن تثق بي
    Ama bunun için her şeyi bilmem gerekiyor. Anladınız mı? Open Subtitles بأنني سأساعدك لكن عليك أن تخبرني كل شيئ.
    Bunu hayaletin insan kalan kısmı ile konuşarak yapabilirsin Ama bunun için genellikle ölü ile bir bağlantın olmalı. Open Subtitles لو أمكن التحدث إلى الجزء الانساني من الشبح لكن عليك أن تكون ذا صلة بالميت
    Pekâlâ, söyleyeceğim şey seni biraz şehvetlendirebilir Ama bunun için çabalaman gerekiyor ve unutma ki hâlâ iş yerindeyiz. Open Subtitles لم أعد متأكدة. حسناً, ما سأخبرك به الآن سيجعلك متحمسة جداً. لكن عليك أن تحاولي وتتذكري أننا ما زلنا في العمل.
    Son gittiğimiz yerde sana sert davrandığımı biliyorum ama kimsenin beni riske atmasına izin veremem. Open Subtitles اسمع، لقد قسوت عليك في المنزل الأخير، لكن عليك أن تفهم أنني لن أسمح لأحد بوضعي في خطر
    Beni duyabildiğini biliyorum, Ama bana bunu göstermelisin evlat. Open Subtitles أعرف أنه يمكنك سماعي، لكن عليك أن تثبت لي, حسناً, يا صديقي؟
    Bana kızgın olduğunu biliyorum, ...ama kahveden bunu çıkarman mı gerekiyordu? Open Subtitles أعلم أنك غاضب مني لكن عليك أن تُخرجها من القهوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more