"لكن كما ترى" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama gördüğün gibi
• ama gördüğünüz gibi
• ama gördüğün üzere

Uğrayıp, bizi "kısaca" ziyaret ettiğin için sağ ol Ama gördüğün gibi yapılacak çok işimiz var.
حسناً, شكراً على زيارتك القصيرة و لكن كما ترى هناك الكثير من العمل لاقوم به

Ama gördüğün gibi piknik yapmak üzereyiz.
لكن كما ترى نحن على وشك البداية في نزهتنا

Ama gördüğün gibi, oyun bitti playboy.
لكن كما ترى اللعبة انتهت الآن أيها المستهتر

Eğer ihtiyacınız olan bir bilgi varsa, yardımcı olmaktan memnun olurum ama gördüğünüz gibi, üzerimi değiştiriyordum.
لو كنتُ أعرف شيئا لساعدتكَ, لكن كما ترى أنا أرتدي ملابسي الآن

Bize katılmanızı isterdim ama gördüğünüz gibi hiç yer yok.
كنت سأطلب مِنك الإنضمام ,لنا, لكن كما ترى لا يوجد حيز

"Aferin Oğlum" sözlerin için sağ ol ama gördüğün üzere ceza sistemi seninle aynı minnettarlığı göstermiyor.
حسناً شكراً للإطراء و لكن كما ترى فالنظام الإصلاحي هنا لا يشاركك رأيك

- Tekneyi kör gibi kullanıyorsun Ama gördüğün gibi parti veriyorum.
مثل الأعمى لكن كما ترى أنا أمتع بنفسي -لدي النهار بطوله لأطعمك فيه العشاء

Ama gördüğün gibi, bu kamplar da daha iyi değil.
لكن كما ترى هذه الخيم ليست أفضل حالاً.

Nice'le telefon görüşmesi yapmak biraz sorunlu olabiliyor. Ama gördüğün gibi bunlar dedemin koltukları.
، شبكة الاتصال من مدينة "نيس" ربما تكون سيئة لكن كما ترى هذه هي مقاعد جدي الخاصة

Ama gördüğün gibi özgürlüğe erişmek çok da kolay değil.
...لكن كما ترى ...الحرية ليست من السهل إكتسابها

Ama gördüğün gibi böyle fikirlerle gelen tek kişi Ollie değildi.
لكن كما ترى اولي) لم يكن الوحيد الذي) لديه فكره كهذه

Ama gördüğün gibi Ollie bu fikirde olan tek insan değildi.
لكن كما ترى اولي) لم يكن الوحيد الذي) لديه فكره كهذه

Gerudas ile kendi kurallarımız ile dövüşeceğiz Ama gördüğün gibi daha hazır değiliz
و سوف نحارب الـ(جارودا) وفق شروطنا نحن و لكن كما ترى ، نحن لسنا مُستعدين بعد

Beni oyunumdan atmak için çok uç noktalara ulaştınız ama gördüğünüz gibi, kendimi toparladım.
لقد تجاوزتَ الحدود القصوى بإقصائي من لعبتي, و لكن كما ترى... فقد إسترديت قوَّتي تواً

ama gördüğünüz gibi Türkler her cephede perişan ediliyor.
لكن كما ترى.. لقد تمزق الأتراك فى كل موضع...

Ne kadar merhametlisin ama gördüğün üzere doğuştan merakınla bizi izlerken ortağım işinin gereğini yapamadı.
يا لها من شفقة لكن كما ترى بينما كنت تتبع فضولك الطبيعي شريكي الذي بجنبك فشل بالقيام بعمله

- Çok isterdim ama gördüğün üzere hâlihazırda bir sohbetin içerisindeyim.
أودُ بذلك، لكن كما ترى أنا في محادثة.

Davetin için sağol ama gördüğün üzere, biz de pikniğe başlamak üzereydik.
شكراً على الدعوة لكن كما ترى كنا سنبدأ نزهتنا - ...أظن الصيد قد يكون -