"لكن لا يسعني" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    ama ı işitme seninkinden daha iyi olduğunu yardımcı olamaz. Open Subtitles لكن لا يسعني فعل شيء إذا كان سمعي أقوى منكم
    Evet ama kendimi, onu kurtarabileceğimizi düşünmekten alıkoyamıyorum. Open Subtitles نعم، لكن لا يسعني غير التفكير بأنه كان بإمكاننا إنقاذه
    Aşırı İngiliz takıntısı gibi gelecek ama bir türlü kupadan çay içemiyorum. Open Subtitles أعرف أن هذا يبدو بريطانياً جداً لكن لا يسعني إحتساء الشاي في كوب كبير
    ama kendime o olmasa daha mı iyi olurdu diye sormaktan vazgeçemiyorum. Open Subtitles لكن لا يسعني إلا أن أتسائل ربّما يكون أفضل حالا ً لو لم يكن ابني
    Kız kıza konuşmanızı böldüğüm için kusura bakmayın ama istemeden kulak misafiri oldum. Open Subtitles لمقاطعة ناديكم النسائي الصغير لكن لا يسعني المساعدة عبر سماعة
    ama bunları onun gibi dışarı vuramam. Open Subtitles لكن لا يسعني أبداً تحرير تلك المشاعر بهذا الشكل
    - Bana birçok kez anlattılar... ve sanırım anladım, ama bu usulü izleyemiyorum. Open Subtitles ـ لقد أخبرته مراراً وتكراراً. أعتقد أنني أفهم، لكن لا يسعني استخدام هذا الأسلوب.
    ama bunun onun kafasında olmadığıyla ilgili söz veremeyeceğim. Open Subtitles و لكن لا يسعني الوعد بانه ليس ببالها شيء كهذا
    Haddimi aşmak istemem ama mükemmel bir Daisy, olacağını düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد أن يحصل قبل نفسي، لكن لا يسعني التفكير أنك سوف تكون ملكة جمال الكمال ديزي.
    ama zavallı domuzlar için üzülmeden edemiyorum. Open Subtitles لكن لا يسعني إلا الشعور بالأسف على الخنازير المسكينة.
    Bence de diz çökünce şapşal görünüyor ama yapma dediğim halde yapıyor. Open Subtitles أنا أيضاً أظن أن مظهره سخيف وهو راكع لكن لا يسعني جعله يكفّ عن ذلك
    Bence de diz çökünce şapşal görünüyor ama yapma dediğim halde yapıyor. Open Subtitles أنا أيضًا أظن أن مظهره سخيف وهو راكع لكن لا يسعني جعله يكفّ عن ذلك
    Belli ki bana baharak daha da tahrik oluyorlar ama bu konuda yapacak birşeyim yok. Open Subtitles يبدو أنّ النظر إليّ يثير أكثر، لكن لا يسعني أن أفعل شيئاً حيال ذلك حقّاً.
    ama bunu teker teker yapabilirim. Open Subtitles و لكن لا يسعني إلا أن أخذ واحدة فقط في كل مرة
    Yükseklikten korkan biri değilim ama civcivin bunu yaparken hissettiklerini hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لستُ مستعدًا للدوار لكن لا يسعني أن أتخيّل شعور الفرخ باضطراره لذلك
    ama birinin böyle gözükmesini istediğini düşünüyorum. Open Subtitles لكن لا يسعني التمنّع عن الشعور بأنّ أحدًا يودّه أن يبدو كذلك.
    Bağışlayın Lordum ama korkmamak elimde değil. Open Subtitles سامحني يا مولاي، لكن لا يسعني سوى الشعور بالخوف
    Kılıçlarla aram seninkinden daha iyi ama sadece üretebiliyorum sense savaşırken kullanabiliyorsun. Open Subtitles أنا أفضل بالسيف لكن لا يسعني إلا صنعهم يمكنك استخدام واحد في المعركة
    Selamlar ve vedalarda iyi olduğumu biliyorsun, ama telefonu hep anlamlı bir sözle kapatmak aklıma gelmez. Open Subtitles تعلم أنني بارعة للغاية في التحايا و المجاملات لكن لا يسعني التفكير في شيء بنّاء لقوله بكل مرة أنهي فيها مكالمة مع أحدهم
    ama Elena'nın güvende olduğunu bilene kadar bunu yapamam. Open Subtitles لكن لا يسعني فعل هذا حتى أعلم أن إلينا بأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more