Faizleri o kadar yüksek ki daha önce gitmeye cesaret edememiştim ama artık bunun için endişelenemem. | Open Subtitles | ولكن نسبة الفائدة عالية جداً لذلك لم أجرؤ على الذهاب سابقاً لكن لم أعد أبالى بذلك |
Bende yılbaşı için sana bunlardan bir tane alacaktım ama artık gerek kalmadı. | Open Subtitles | نعم، كنت سأحضر لكِ واحداً بعيد الميلاد لكن لم أعد أحتاج لذلك سأوفر نقوداً كثيرة |
Ve sen böyle konuşunca rahatsız oluyordum. ama artık değil. Niye biliyor musun? | Open Subtitles | كنت تزعجني عندما تقول أشياء كهذه، لكن لم أعد أنزعج، أتدري لماذا؟ |
Küçükken, ondan korkardım ama artık öyle değil. | Open Subtitles | .. عندما كنت صغيرة، كنت اخاف منها لكن لم أعد كذلك |
ama artık aile hakkında böyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكن لم أعد أفكر بالأسرة بهذه الطريقة بعد الآن |
Eskiden bendim, ama artık değilim. | Open Subtitles | كُنت واحدة منهم ، لكن لم أعد كذلك بعد الآن |
Eskiden çiftliklerde çalışırdım ama... artık değil. | Open Subtitles | -ليس بعيداً لقد كنت أعمل في المزارع لكن .. لم أعد كذلك |
ama artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | But I can't stand it any more. لكن لم أعد قادرة على التحمّل بعد الآن |
Başarısız olacağımdan endişelendiğim için itiraf etmeye korkuyordum ama artık endişelenmiyorum senin sayende. | Open Subtitles | أعتقد أني لطالما كن خافئا من أن أعترف بذلك لأنّي كنت خائفاً، لكن لم أعد خائفاً... |
Hayvan değil ama artık bir insan de değil. | Open Subtitles | ليس حيواناً لكن لم أعد بشراً أيضاً. |
Evet silahlı kuvvetlerdeydim ama artık değilim. | Open Subtitles | نعم كنت فى الجيش، لكن لم أعد به |
ama artık değilim. | Open Subtitles | لكن لم أعد كذلك. |
ama artık değil. Kaybolmuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لكن لم أعد ...تظهرين لي تائهة. |
ama artık bunun doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن لم أعد أعتقد أنّه محقّ |
ama artık değilim. | Open Subtitles | لكن لم أعد كذلك. |
Kızgındım ama artık değilim. | Open Subtitles | .كنت، لكن لم أعد كذلك الآن |
ama artık yapamam. | Open Subtitles | لكن لم أعد أستطيع! |