"لكن لو كنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama eğer
        
    • olsaydım
        
    Ama eğer film işinde olsaydım, sanırım aktör olmak isterdim. Open Subtitles لكن لو كنت عملت في مجال السينما، لأصبحت ممثلاً علي الأرجح.
    Bir yönetmensindir, Ama eğer yapımcıysan, ne yaparsın kimse senin ne yaptığını bilmez. Open Subtitles أنت المخرج ,لكن لو كنت .المنتج ماذا ستفعل لن يعرف أحد ماذا تفعل...
    Ama, eğer önümüzdeki yedi dakika boyunca bana iyi davranırsan, seni işe bırakabilirim. Open Subtitles لكن . . لو كنت لطيفاً معي , السبع الدقائق القادمة
    Ama eğer kopya çekecek olsam... bir kitaptan bilgileri okuyup onları kağıda geçirmezdim. Open Subtitles الإغراء لكن لو كنت سأُخادع لن أكتب اجابات من الكتاب
    Ama eğer onun olayının bu olduğunu bilseydim partide beni boğmasını isterdim. Open Subtitles لكن لو كنت أعرف بأن هذا تخصصه. لكنت قد طلبت منه خنقي في الحفلة.
    Anneni hiç tanımamıştım Ama eğer sen ona biraz da olsa benziyorsan çok özel bir kadın olmalı. Open Subtitles أنا لم أقابل والدتك قطً، لكن لو كنت تشبههّا إذًا هي شخصًا مميزًا للغاية.
    Ama eğer yakalansaydım, neler olduğunu söylerdim, Open Subtitles لكن لو كنت أبلغت عن الأمر وقُلت ماذا كان يحدث
    Ama eğer bize yalan söylüyorsan doğru şeyi yapmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorsan hayatının geri kalanı boyunca seni pişman ederiz. Open Subtitles لكن لو كنت تكذب علينا وتحاول ابتكار طريقة للابتعاد عن فعل الشيء الصحيح ستندم على ذلك طيلة المتبقي من حياتك
    Hoşuma gidiyor. Ama eğer konuşmak istersen-- Open Subtitles اعني, انا أحبه, لكن لو كنت تريد التحدّث...
    Robin'le yalnız kalmak hâlâ garip geliyor Ama eğer burada olursan... Open Subtitles إنه لا يزال الوضع غريباً أن أكون وحدي مع روبن لكن لو كنت هنا...
    Ama eğer başka bir planın varsa suya düştü say. Open Subtitles لكن لو كنت قد خططّت لأي شيء سيُلغى الآن
    Yemekler fena değil, Ama eğer meşgulsen... Open Subtitles الطعام عندهم مقبول، لكن لو كنت مشغولا...
    Hey, işine karışmış olmak istemiyorum Ama eğer senin yerinde olsaydım ve Mavi Ay Oteli'nde geri dönmemi bekleyen öyle küçük çekici bir manitam olsaydı kesinlikle burada benimle oturup konuşuyor olmazdım. Open Subtitles يا، أنا لا أريد لكي أكون يخبرك عملك، لكن لو كنت مكانك وأنا كان عندي شيء صغير جميل مثل ذلك إنتظاري خلفي في فندق ضوء القمر،
    Ama eğer benim yerimde olsaydın bundan sonra ne yapardın? Open Subtitles لكن لو كنت مكاني... ماذا كنت ستفعل لاحقاً؟
    - Ama eğer siz 6 derseniz 6 yaparız. Open Subtitles لكن لو كنت تريدهم بالسادسة، سنفعل ذلك - رائع -
    Joey bugün benimle 2 kelime zor etti... Ama eğer bizimle biraz daha fazla olabilseydin, normal olduğunu bilirdin. Open Subtitles ربما لم يتحدث "جوي" معي بكلمتين طوال النهار.. لكن لو كنت في المحيط هنا, لعرفت أن هذا سيصبح أمراً معتاداً.
    Ama eğer bir katil olsaydım, Mickey ve Mallory olmak isterdim. Open Subtitles (لكن لو كنت قاتلاً لأصبحت مثل (ميكي) و(موليري
    Ama eğer ben senle olsaydım... Open Subtitles لكن لو كنت انا وأنت
    Kumarbaz olsaydım, valinin fikrini değiştireceğine bahse girerdim. Open Subtitles ربما للعين الغير متدربة لكن لو كنت رجل مقامر، لراهنت ضدنا أمام تغيير تفكير الحاكمة الليلة
    Ama yerinde olsaydım, çok fazla patates kızartması yemezdim. Open Subtitles لكن لو كنت مكانكِ، لقللت من تناول البطاطس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more