"لكن يمكنكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    Mobilyalar biraz yırtık pırtık ama üstüne bir şeyler serersiniz. Open Subtitles الأثاث قديماً نوعاً ما لكن يمكنكم ان تضعوا شيئاً عليه
    ama biliyor musunuz, bu tüketicilerin yarısı 2000 Amerikan dolarının altında maaş alıyorlar. TED لكن يمكنكم معرفة أن نصف هؤلاء المستهلكين يكسبون رواتب أقل من 2000 دولار امريكي.
    Büyücülere göre 10 milyar birey süper yoğunluklu ama yürünebilir mega şehirlerde olacak, en üst insan beklentisi ve en üst insan özgürlüğüne dair şehirleşmiş bir dünya. TED يتصور السحرة أن الـ10 مليارت نسمة متكدسين في مدن كبرى لكن يمكنكم المشي بها، وعالمٍ متحضرٍ على أقصى ما يطمح إليه الإنسان وأكبر قدر من الحرية البشرية.
    Sadece bir yıllık veri, ama Güney Okyanusu'nun ne kadar dinamik olduğunu görebilirsiniz. TED إنها معلومات سنة واحدة، لكن يمكنكم رؤية ديناميكية المحيط الجنوبي.
    ama köpekleriyle veya bebekleriyle her zaman konuşabilirsiniz. TED لكن يمكنكم دائمًا التحدث إلى كلبهم أو طفلهم.
    Belki hayalinizdeki evi alamıyorsunuz, ama efsanevi komşu partileri veriyorsunuz. TED قد تكونون غير قادرين على حلم تملك منزل، لكن يمكنكم تخطيط حفلات أسطورية لأحيائكم السكنية.
    Şuan bile, bu paraların nereye ya da kime gittiğini hiç bilmiyoruz, ama benim ya da sizin gibi insanların yararına kullanılmadığı kesin. TED وحتى الآن، لا نعلم أين ذهب كل ذلك المال وإلى من ذهب، لكن يمكنكم المراهنة بأنه لن يذهب لفائدة أمثالنا.
    İyi giyinin, ama botlarınızı evde bırakabilirsiniz. Open Subtitles طقس دافئ بالمجمل، لكن يمكنكم ترك الجزم في منازلكم.
    İyi giyinin, ama botlarınızı evde bırakabilirsiniz. Open Subtitles طقس دافئ بالمجمل، لكن يمكنكم ترك الجزم في منازلكم.
    Bir Amerikalı ile siyah, kahverengi yahut başka bir şey olduğu için dalga geçemezsiniz, ama başka bir ülkedeki yabancılarla dalga geçebilirsiniz. Open Subtitles لا يمكن السخرية من أميركي لأنه أسود، بني أو ما إلى ذلك لكن يمكنكم السخرية من الغرباء لأنهم من بلد آخر
    Evet, ben gidersem bir boşluk oluşur ama benim diğer tarafta destek kuvvetleriyle birlikte yeni malzemeler ve hepimize bigmaclerle geleceğimi bilerek rahatlardınız. Open Subtitles مؤكد، سيكون هناك فراغ في غيابي لكن يمكنكم جميعًا الشعور بالراحة بمعرفة أنني سأكون على الجانب الآخر أترأس الجهود للعودة بالتعزيزات والمؤن الطازجة
    Yani, elbette bazı hatalar yaptı... ama anlayabilirsiniz ki, eğer herşeyin sonu buysa... kendini asla affetmeyecek. Open Subtitles اقصد, انه بالتأكيد اقترف بعض الاخطاء لكن يمكنكم الاحساس انه اذا انتهى الامر على ذلك انه لن يسامح نفسه اطلاقاً
    Şu anda yokum ama mesaj bırakırsanız size döneceğim. Open Subtitles أنا مشغولة في الوقت الحاظر لكن يمكنكم ترك رسالة وحين أستلمها سأرد عليك
    Daha değil, en azından, ama rahatlayıp odanıza dönebilirsiniz. Gemi patlamayacak, en azından bugünlük. Open Subtitles لكن يمكنكم ان تهدئوا وتعودوا الي غرفكم السفينة لن تنفجر.
    Şu an yok ama biraz acele edersek olabilir. Open Subtitles فى هذة اللحظة لكن يمكنكم اكتسابة اذا تحركنا بسرعة
    Burada pek bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşıyoruz. Open Subtitles ليس لدينا الكثير من المؤن هنا لكن يمكنكم تفضلها على الرحب و السعة.
    Bir çok isimle anılırım. ama sen bana Lilith diyebilirsin. Open Subtitles لدي العديد من الأسماء لكن يمكنكم مناداتي بـ ليلي
    Genellikle son sınıflara. ama siz gelebilirsiniz. Open Subtitles أغلبهم بالغون و لكن يمكنكم المجيء يا رفاق
    ama burada kendinizi bütün bu düşüncelerden uzakta, güvende hissedebilirsiniz. Open Subtitles لكن يمكنكم الأريتياح لتألف روحكم مع أجسادكم
    ama istasyonlarınıza, yalanların bittiğini söyleyebilirsiniz. Open Subtitles و لكن يمكنكم إخبار محطاتكم بأنّ الخداع ينتهي هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more