"لكي أعيش" - Translation from Arabic to Turkish

• yaşamak için
• Benim işim
• yaşamam için
• Geçinmek için

yaşamak için bilgiye ihtiyacım yok. Böyle mutluyum.
لا أحتاج إلى العلوم لكي أعيش كما أني أفضّل ما أنا عليه

İtfaiye istasyonunda yaşamak için yaşlı biri miyim?
هل أنا كبير لكي أعيش في بيت مركز إطفاء؟ كبير؟

O şey yüz kremi değil. yaşamak için ona ihtiyacım var.
تلك الأدوية ليست كريم للوجه أحتاج لتلك الأدوية لكي أعيش

- Benim işim insanları okumak, unuttun mu?
انتبهتي لذلك؟ أقرأ الناس لكي أعيش , تتذكر؟

Benim işim bu.
هذا ما أعمله لكي أعيش.

Bir bakıma buna saygı duyuyorum ama sonra da kalkıp yaşamam için her şeye pozitif yaklaşmamı söylüyor bana.
والذي أحترمه، في نقطةٍ ما، ولكن ولكن يريدني أن أبقى إيجابية لكي أعيش

Bir bakıma buna saygı duyuyorum ama sonra da kalkıp yaşamam için her şeye pozitif yaklaşmamı söylüyor bana.
والذي احترمه في نقطةٍ معينة ولكنه يريدني أن أكون إيجابية لكي أعيش

Geçinmek için çalışıyorum.
أنا لدي عمل لكي أعيش

Hayatım bu noktasında ise yaşamak için öldürmeyi hayal bile edemiyorum.
و في هذه المرحلة في حياتي, لا يمكنني تخيل أن أقتل لكي أعيش.

Dublin'e, yaşamak için evime döndüğümde 20'lerimde geçirdiğim uzun yolculuktan sonra insan hakları ve beraberlikle ilgili üniversitede eğitim aldım. Göçebe büyükannem gibi dünyayı dolaştım.
عدتُ إلى بلدي لكي أعيش في دبلن بعد ملحمة حياتي التي حدثت في عشرينيّاتي، زيادة معلوماتي في المواضيع التي أهتم بها في حقوق الإنسان والمساواة في الجامعة، جائلةً العالم كجدتي الرحّالة.

Fakat, yaşamak için tek seçeneğim bu.
لكن هذه هي الطريقة الوحيدة لي لكي أعيش.

Pittsburgh'ta yaşamak için çiçek hastalığından kaçıyorum.
أنا في بيتسبرغ أتفادى الجدري لكي أعيش

yaşamak için ise hayvanların kanını içerim.
أشرب الدماء من الحيوان لكي أعيش

Bana yeniden yaşamak için cesaret vereceksin.
ستعطيني الشجاعة لكي أعيش

Huzur içinde yaşamak için...
هذه لكي أعيش بسلام

- Benim işim insanları okumak, unuttun mu?
أقرأ الناس لكي أعيش , تتذكر؟

Geçinmek için çalışıyorum.
أنا أعمل لكي أعيش