"للآبد" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonsuza
        
    • ilelebet
        
    • temelli
        
    • ebediyen
        
    • Ebediyet
        
    • ömür boyu
        
    Çünkü bu aptal sütyeni çıkartamıyorum. Görünüşe göre sonsuza kadar giymem gerekiyor. Pekala. Open Subtitles هذا لأنني لا استطيع خلع تلك الصدرية من الواضح أنه يجب ارتداءها للآبد
    O kız için en iyisi hayatlarımızdan sonsuza dek defolup gitmesi olur. Open Subtitles أفضل شىء لتلك الفتاة هو أن تختفي من حياة كلانا , للآبد
    Fakat artık bilim adamlarınca biliniyor ki travmatik olaylar bizi sonsuza kadar acı çekmek üzere lanetlemiyor. TED لكن العلماء الآن يعلمون أن حادثة الصدمة ليست تعذبنا بأن نعاني للآبد
    Philip'in makinesinin anomalileri ilelebet kapatmış olması da mümkün. Open Subtitles من المحتمل أن آلة (فيليب) قد أغلقت الهالات للآبد.
    Ama önce müsaade et, sana bir şeyler yedireyim. Ve sonra benden temelli kurutulacaksın, söz veriyorum. Open Subtitles ولكن بداية، اجعليني أحضر لكِ شيء لتأكليه ثم بعدها ستتخلصين مني للآبد.
    Ama onun yerine şehirden ebediyen ayrılacağım. Open Subtitles ولكن بدلًا، فساغادر المدينة للآبد الوداع!
    Ebediyet. Open Subtitles للآبد !
    Eğer kartlarını doğru oynarsan, sonsuza kadar yaşayabilirsin. Open Subtitles أنظر، إنك جيد، فإذا لعبت أوراقك جيداً فبإمكانك الحياه للآبد
    Eğer o anahtarları atsaydım bu kapılar sonsuza kadar kapanırdı. Open Subtitles أن ألقيتّ بهذة المفاتيح عندها هذة الآبواب ستغلق للآبد
    Eğer o anahtarları atsaydım bu kapılar sonsuza kadar kapanırdı. Open Subtitles أن ألقيتّ بهذة المفاتيح عندها هذة الآبواب ستغلق للآبد
    Anlatmak istediğim bunun olabileceği. Ve gerçekleşir de o yağlanmış sürtükler için en iyi şekilde görünmezsem sonsuza kadar pişmanlık duyarım. Open Subtitles المهم أن هذا كان ليحدث ، وإذا كان حدث هذا ، ولم أكن أبدو في أروع صورة لهذه الساقطات لندمت علي هذا للآبد.
    - Yakında son sınıf oluyoruz. Bu günler bizlere sonsuza dek hatırlayacağımız güzel anılar verecek, eğer yapmazsak... Open Subtitles أنت على وشك أن تتخرج، وهذه هي الذكريات التي ستبقى للآبد..
    Hemen söylemezseniz, bu şansı sonsuza dek kaybedeceksiniz. Open Subtitles ما الأمر؟ إن لم تخبروني الأن، فلن تفعلوا هذا للآبد.
    Çabuk bir ölüm için dua edebilirsiniz. Onun kanını içip sonsuza dek yaşayabilirsiniz. Open Subtitles أما أن تطلب الموت السريع أو تشرب دمهُ وتعيش للآبد
    Roma topraklarına geliyordum. Karım benden alınmıştı. sonsuza dek bunu yaptıklarına pişman olacaklar. Open Subtitles مُقيد للسواحل الرومانية، وتم سلبي زوجتي، أمر سيندمون عليه للآبد
    Bir tedavi denersem ve bu işe yaramazsa, sonsuza dek böyle kalabileceğimi düşünürdün. Open Subtitles إذا جربت علاجاً ولم ينجح ستفكرين أنه أني سأكون هكذا للآبد
    Ama bu sabah gördüklerimden sonra o kıymık sonsuza kadar dursa olur sana bir daha bulaşmamam gerektiğini hatırlatması için. Open Subtitles لكن بعد ما رأيته هذا الصباح فسأتمسك وحسب بتلك الشظية للآبد كتذكير بألا اتورط معكِ مٌجدداً ابداً
    Ama bugün yaptığınla, sonsuza kadar seninle yaşayacak. Open Subtitles لكنها ستخلد للآبد بسبب ما فعلته اليوم
    Ama şunu unutmayın ki, herhangi bir gün sokak kapınızdan adımınızı atarsınız ve tüm hayatınız sonsuza kadar değişebilir. Open Subtitles يمكنك أن تخرج من بابك ويمكن أن تتغير" "كامل حياتك للآبد
    Philip'in müdahalesi bunu ilelebet değiştirecek. Open Subtitles -تدخل (فيليب) سيغير هذا للآبد
    Eve döndüğümüzde eşyalarını toparla. Bu evden temelli gidiyoruz. Open Subtitles وحينما نعود للمنزل فستخزنين حاجاتكِ سنرحل عن هذا المنزل للآبد.
    İyi akşamlar Edna. Bu akşam film seyredecektik ama ben onun yerine şehri ebediyen terk ediyorum. Open Subtitles مساء الخير يا (إيدنا)، أدري أننا كنا نخطط لرؤية فيلم الليلة، ولكن بدلًا سأغادر المدينة للآبد
    Ebediyet, George! Open Subtitles للآبد جورج !
    Biliyor musunuz bilmiyorum ama ördekler ilişkilerini ömür boyu sürdürürler o zamana kadar ördek 48 yaşına gelmiş olmalı kocası da şöyledir herhâlde: Open Subtitles لا أعرف لو تعرفون ذلك لكن البط يبقون في علاقتهم للآبد وبالوقت الذي تصبح فيه تلك البطة في الثامنة والأربعين،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more