"للآخرين" - Translation from Arabic to Turkish

    • diğerlerine
        
    • başkalarına
        
    • diğerleri
        
    • başkaları
        
    • başkalarının
        
    • diğer
        
    • Diğerlerinin
        
    • başkalarını
        
    • İnsanların
        
    • başkasına
        
    • diğerlerini
        
    • başka
        
    Senden diğerlerine devredecek ve hepsi yargıdan geçecek hepimiz yargının sonucunu biliyoruz. Open Subtitles سوف يُسلمكِ للآخرين وسيقومون بمحاسبتكِ .وكلانا يعلم جيداً كيف يكون ذلك الحساب
    diğerlerine göreyse ben trajik bir şekilde beyin hasarına uğrayıp yetişkinliğe erişmiş bir çocuktum. TED للآخرين ، كنت بشكل مأساوي الولد التالف دماغياً الذي كبر ليصبح رجلاً.
    Sesimizi nadiren kendimiz için kullanırız, başkalarına bir hediye olarak kullanırız. TED نحن نادراً ما نستخدم أصواتنا لأنفسنا؛ بل نستخدمها كهديّة تُقدّم للآخرين.
    Bu da diğerleri haklı olduğu sürece işe yarıyor. TED اقصد، إن هذا يعمل ما دام أنه صحيح للآخرين.
    Ama başkaları için en basit olan bir şey, benim için imkansızdır. Open Subtitles ولكن ما كان دائماً شديد السهولة بالنسبة للآخرين هو مستحيل بالنسبة لي
    En önemlisi de başkalarının katılımını sağlayacaklar. TED والأهم من ذلك هو مساعدتهم للآخرين على المشاركة بالسياسة.
    Yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir, böylece diğer insanlara ulaşabilir ve gerçek bağlantılar kurarsınız. TED العزلة هي حيث تجد نفسك بحيث تتمكن من الوصول للآخرين وتكوين ارتباطات حقيقية.
    İlaç şirketlerinin gönüllülüğüne dayanarak patentlere yetki veriyor ve bunları Diğerlerinin kullanımına açık hale getiriyor. TED فهو يعتمد على إرادة شركات الأدوية لترخيص براءات إختراعاتهم وجعلها متاحة للآخرين لإستخدامها.
    Bu onun mirasıdır. Opera aslında tamamen bizim sevdiklerimizle ne paylaştığımız, diğerlerine ne bırakabildiğimiz ve bırakmadığımız hakkındadır. TED والأوبرا عن ما يمكننا أن نتشاركه، ماذا يمكننا أن نمرره للآخرين الناس الذين نحبهم، وما لا نستطيع
    diğerlerine, özellikle çocuklarımıza sürekli gösterdiğimiz ne sevilebilir, değerli ya da övgüye değer ve ne değil gibi değerlerden bahsediyorum. TED أعني أننا نُظهر باستمرار للآخرين ولأطفالنا تحديدًا، ما هو مقبول أو جدير بالثناء، وما هو عكس ذلك.
    Bir balığın beslenme alanına girmesi diğerlerine buranın temiz olduğunu anlatır TED والسمكة الدخول بأمان لأرضيات التغذية يمكن أن تظهر للآخرين أن الساحل واضح.
    Tanrı bizi diğerlerine doğru yolu göstermemiz, çobana ve sürüye katılmamız için seçti. Open Subtitles إلى أحد ذكى من نيويورك ؟ لقد اختارتنا السماء لكى نظهر الطريق لكى ننير الطريق للآخرين
    Titizlik için seçilmişsin sen, diğerlerine karşı nezaket ve güney zerafeti. Open Subtitles أنت تم إختيارك لاناقتكَ، مجاملة للآخرين ونعمتكَ الجنوبية.
    Ben yoksulluk içinde büyüdüm, ama artık başkalarına yardım edebilecek hale geldim diyebilirim. Open Subtitles لقد ترعرعت فقيرا و الآن وصلت للنقطة التي أرغب فيها أن أعمل للآخرين
    Bu fikirlerin sahipleri, bunları başkalarına yaymak için çok çalışıyorlar. TED الطفيليات تعمل جاهدة لنشر أفكارها للآخرين.
    Böylece tam anlamıyla bilim yapmaya geri dönmeye karar verdim ve iletişimi başkalarına bıraktım. TED لذا قررت الرجوع إلى الاشتغال بالعلم فقط وترك التواصل للآخرين.
    Ama onlar diğerleri için para vermeyecekler, parası olanların yerine yani, bu sorunu yaratanların yerine, bunda hemfikirim. TED ولكنهما لن تدفعا للآخرين الذين لديهم المزيد من المال ، و انا أوافقهما على ذلك.
    Bu onun için bir iş, diğerleri içinse sadece süt. TED وهذا يمثّل نشاطا تجاريا بالنسبة لها , لكن الحليب للآخرين جميعا.
    Arzuladığım kontrole ulaşabilmenin yolunu bulabilmiştim ve bu imkânı başkaları ile de paylaşabilmiştim. TED لذلك، وجدت طريقةً لاستعادة التحكم الذي كنت أتلهف إليه وقدمته للآخرين.
    Sizin için ölüm diye bir şey yok. başkalarının başına gelen bir şey. Open Subtitles بالنسبة لكم، لا وجود للموت إنه شيء يحصل للآخرين فقط
    Doğruca otele gittiler ki görünüşe göre tüm diğer çiftlerden daha ateşliler. Open Subtitles لقد ذهبا الى الفندق والذي هو صعب للغاية بالنسبة للآخرين أنتظر دقيقة.
    Diğerlerinin sözlü ve sözsüz geribildirimleriyle yakından ilgilen ve mesajını anlaşılmayı kolaylaştıracak şekilde ayarla. TED اندمج وبفاعلية في ردود الفعل اللفظية والغير اللفظية للآخرين وقم بضبط رسالتك لتسهيل المزيد من التفاهم.
    İstesem yemek de bulurum, başkalarını da doyururum. Open Subtitles إذا كنت أريد الأكل , أستطيع العثور على أكل. لنفسي و للآخرين.
    Bence sende doğuştan gelen eşsiz bir insanların içindeki tuhaflığı çıkarma yeteneği var. Open Subtitles أعتقد أن لديكِ الهبة الفريدة من نوعها تلك التي تظهر الغرابة بنظركِ للآخرين
    O resmi başkasına göndermeniz için iznim olmayacaktır. TED فهذا يعني لك أنه ليس لديك أيّ موافقة مني لإرسالها للآخرين.
    Taksi istasyona gidecek. diğerlerini Senkenberg ödedi. Open Subtitles هذا التاكسي الموصل للمحطة سنكنبيرغ دفع للآخرين
    Çünkü çarpıp üstünden geçtik. Ama sonrasında başka insanlara da götünecek. Open Subtitles لأنه سرعان ما سحقت ولكن في الوقت الذي سوف تظهر للآخرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more