"للأكسجين" - Translation from Arabic to Turkish

    • oksijen
        
    • oksijene
        
    • oksijenin
        
    Sorunumuz var. Ana tankta bir oksijen sızıntısı. Ne olmuş ? Open Subtitles .لدينا مشكلة هناك تسرب في الخزان الأساسي للأكسجين
    oksijen harcama hızımıza bakılırsa, bu fazla uzun sürmeyecek. Open Subtitles بمعدل استهلاكنا للأكسجين هنا لن تكون حياة طويلة
    Saf oksijen göğüs boşluğunda nasıl birikti? Open Subtitles كيف للأكسجين النقي أن يتراكم في تجويف الصدر؟
    Sadece ışığa geçirgen değil, aynı zamanda oksijene de geçirgen. TED انها ليست فقط شفافه لعبور الضوء و لكنها نافذه أيضا للأكسجين.
    Dyna Taşları oksijene maruz kaldığında büyük bir patlamaya neden olur. Open Subtitles صخور الداينا تسبب إنفجاراَ هائلاَ .عندمــا تتعرض للأكسجين
    - Al. İlaç kalp atışınızı yavaşlatıp oksijen gereksiniminizi azaltacak. Open Subtitles الحقنة سوف تعمل على تقليل معدّل نبضات القلب وبهذا يقل أحتياجكم للأكسجين
    Avustralya'nın kırsal kesimlerinde oksijen üreten ilkel organizmaların örneğine çok rastlanır. Open Subtitles ثمة المزيد من الأدلة بشأن الكائنات البدائيّة المنتجة للأكسجين في المناطق النائية الأستراليّة.
    Bir oksijen resmi boğulan bir adam için ne kadar anlamlıysa, sembolik bir saat de o kadar anlamlıdır diyebilirim. Open Subtitles يمكنني أن أتفق فقط على أن الساعة الرمزية ..مثل التغذية بالنسبة للعقل ..ومثل صورة فوتغرافية للأكسجين بالنسبة إلى غريق
    Bayım, şimdi pipeti deliğe sokacağım ve beyninize oksijen gidecek. Open Subtitles سيدي ما سأفعله أنني سأضع القش في الفتحة. و سيسمح للأكسجين للدخول لعقلك.
    Bu beyindeki oksijen yetersizliğinden oluşan yanıklarla tutarlı. Open Subtitles تشبه حالة دماغ افتقر للأكسجين ضمن سلسلة مُتسارعة.
    Şu anda kapıyı açarsak ani oksijen akımı patlamaya yol açar. Open Subtitles فإن الدخول المفاجئ للأكسجين سيؤدي لإنفجارًا
    Bütün insanlık tarihi nerede ve ne zaman yaşamış olurlarsa olsunlar her gün soludukları oksijen için bu küçük mikroba bağımlıydı. TED اعتمد التاريخ البشري بالكامل على هذا الميكروب الصغير للأكسجين الذي يتنفسونه يومياً، بغض النظر عن المكان والزمان الذي يعيشون به
    Bu açıklıklar, yaprak içinde ve dışında oksijen ve karbondioksit sağlar, ancak aynı zamanda suyun buharlaştığı bir açıklık oluşturur. TED تسمح هذه الفتحات للأكسجين وثاني أكسيد الكربون بالدخول والخروج من الورقة، ولكنها تخلق أيضًا فتحة يمكن للماء التبخر منها.
    oksijen alması gerekiyor çünkü akciğerleri daha gelişmedi. Open Subtitles إحتاج للأكسجين لأن رئته كانت مهترئة
    oksijen alması gerekiyor çünkü akciğerleri daha gelişmedi. Open Subtitles إحتاج للأكسجين لأن رئته كانت مهترئة
    Werner Herzog, Alman film yapımcısı dedi ki, "oksijene ihtiyacımız olduğu gibi film yapmaya ihtiyacım var." TED وارنر هيرزوك, المخرج السينمائي الألماني يقول: "أحتاج لصنع الأفلام كما تحتاج أنت للأكسجين"
    Darbe alıp oksijene maruz bırakıldıklarında devasa bir patlamaya yol açtıkları söyleniyor. Open Subtitles إن تعرضت للأكسجين .تسبب إنفجاراَ هائلاَ
    Senin bile oksijene ihtiyacın olduğunu anladım. Open Subtitles أنا أفهم حتى انتِ تحتاجين للأكسجين
    Beynin oksijene ihtiyaç duyması ile ilgili bir şey yüzünden. Open Subtitles شيئ حول إحتياج الدماغ للأكسجين
    oksijene gecikmeli etki göstermezsin. Open Subtitles لا يوجد فترة تأخر للأكسجين
    Uzun vadede bu durum okyanuslardaki oksijenin ana kaynaklarından birini yok edebilir. Open Subtitles للحموضة المتزايدة في البحر ،على المدى الطويل قد يضع هذا إحدى مصادر الكوكب الرئيسية للأكسجين تحت الخطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more