"للاحتفال" - Translation from Arabic to Turkish

• kutlamak için
• kutlama
• kutlamaya
• parti
• kutlayacak
• kutlamanın
• kutlayalım
• Partiye
• kutlanacak
• kutlayacağız
• kutlaması
• kutlamayı
• kutlamak adına

Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟

Bu köy gibi yüzlercesi, bu harika... ..topraklara gelişimizi kutlamak için toplandılar.
مئات القرى مثل هذه توقفت للاحتفال بنقل شعبنا إلى الأرض الجديدة العظيمة

kutlama yapmak için Nilüfer'e gidiyoruz. Sen de bizimle gelsene?
بعضنا سيذهب للاحتفال في اللوتس لماذا لا تأتي معنا ؟

Sen kutlama modundasın ve benim bu haline katılmadığımı düşünüyorsun.
أنتِ في مزاج للاحتفال وتشعرين أنني لا أنضم لكِ بذلك؟

Buzlu şampanyanız yanınızda, kutlamaya hazırsınız.
الشمبانيا في الثلج بجانبكم، ولديكم الأكواب مبردة للاحتفال.

Öyle deniyor çünkü çok eski zamanlarda, cadılar burada toplanarak parti yapıp, iksir içer ve insanları uçan maymunlara dönüştürürlermiş.
والذي سمي هكذا لأنه كان في قديم الزمان مكان تجمع للساحرات للاحتفال وتناول الجرعات وتحويل الناس الى قرود طائرة وهكذا

Ama doğum günümü kutlamak için hepimizi öğle yemeğine götürecekmiş.
ولكنه يريد أن يأخذنا جميعاً الى الغذاء للاحتفال بعيد ميلادي

Bu güzel günde burada sevgili arkadaşlarımızın birlikteliğini kutlamak için toplandık.
نحن نجتمع هنا في هذا اليوم الجميل للاحتفال بزواج اصدقائنا الاعزاء

O hâlde en azından bu akşam kutlamak için sana yemek ısmarlayayım.
نعم، حسنا، اسمحوا لي على الأقل يشتري لك العشاء هذه الليلة. للاحتفال.

En azından kutlamak için seni yemeğe çıkarmama izin ver.
اسمحوا لي على الأقل يشتري لك العشاء هذه الليلة للاحتفال.

Buraya, geçirdiğimiz bir günü daha ve yolculuğumuzdaki sonraki adımı kutlamak için toplandık.
نحن نجتمع هنا للاحتفال يوم يمر آخر ومعها أكثر واحد خطوة في رحلتنا.

kutlama için komutanı ona ve arkadaşlarına bu gece izin vermiş.
فقرر الضابط المشرف عليه إعطاءَه هو وأصدقاءَه جزءًا من الليل للاحتفال

Şu anda bir kutlama için daha iyi bir sebep daha olamaz.
في هذا الموضوع اي اخبار جديدة تكون سببا للاحتفال اية اخبار جديدة؟

İşte o zaman, sokakta kutlama yapan ilk ben olacağım.
دعنى اخبرك اننى سأكون اول من ينزل الى الشارع للاحتفال

Olaylar bu raddeye nasıl ve niçin geldi diye tartışabiliriz ama yarın, kutlamaya gitmemiz gerekiyor.
يمكننا التحدث مجددًا عن الكيفية والسبب لكن غدًا علينا أن نذهب للاحتفال

Bir takım olarak kutlamaya geldik. Burada sizin için birçok tatlı var.
نحن لم نأتي هنا للمصارعه أتينا للاحتفال كفريق

Hey babalık, bu bir parti. Partiye geldik değil mi?
مهلا، مهلا، عزيزي إنها حفلة نحن جئنا للاحتفال فقط، اتفقنا؟

Bu gece benimle beraber yiyip prensimizin doğumunu kutlayacak mısın?
ستأكل معي هذه الليلة للاحتفال بميلاد لوردنا؟

Çok heyecanlıyız beşinci yılımızı kutlamanın daha iyi bir yolunu bulamadık.
نحن مثارون جدا نحن فقط لم نستطع التفكير بافضل طريقة للاحتفال على مرور خمس سنوات

İşte bu kadar. Şimdi bunu kutlayalım.
، هذا كلّ شيء نستطيع الآن الحصول على شراب للاحتفال

Her yerde hikâyeler var ve eğer eski bir masalı anlatmak tehlikeli bir şeyse, o zaman birçok hikâyenin ve sesin ortaya çıkması konusunda da kutlanacak çok şey olduğunu düşünüyorum.
توجد القصص في كل مكان، وإذا كان هناك خطر في سرد إحدى الحكايات القديمة البالية المملة، بالتالي، أعتقدُ أنه يوجد هناك الكثير للاحتفال حول ازدهار العديد من القصص والأصوات الكثيرة جدًا.

Üç saat sonra nöbetim bitiyor, seni bırakacağım ve eski eşimle buluşup en iyi doktor seçilmemi kutlayacağız.
وعندئذ سأتركك وسألتقي طليقتي في موعد للاحتفال باختياري كأفضل طبيب في المدينة، ومن المضمون أن هذا اللقاء سينتهي

Bugün hepinizi eve Çek imzalama kutlaması yemeğine bekliyoruz.
ندعوكم للمنزل الليلة للاحتفال في وليمة عشاء مع شيك

Siz de gelin bay P. Bir kutlamayı hak ettim.
لطفا منك وماذا عنك سيد بي؟ بعد كل شيء، هناك سبب للاحتفال

(SA: Hayat böyle bir hücrede çok tatlı olurdu.) DK: Sıradaki proje için Londra'daki Millennium Dome'undaki su geri dönüşümünü kutlamak adına bizden bir pavilyon tasarlanmamız istendi.
(سكوت آدامز: ستكون الحياة ممتعة في مساحة عمل كهذه) ديفيد كيلي: هذا المشروع القادم، طلب منا أن نصمم قاعة للاحتفال بإعادة تدوير المياة على قبة الألفية في لندن