Devin'la gelişiyoruz, kendisi, annesi hastane masrafları ve kira arasında seçim yapmak zorunda kalınca ailesiyle birlikte evsiz kaldı. | TED | نعمل مع ديفين، الذي أصبح مشردًا هو وعائلته بعدما اضطرت والدته للاختيار بين الفواتير الطبية والإيجار. |
Ama bütün bireyler seçim yaparken bu yaklaşımdan fayda sağlar mı? | TED | ولكن هل يستفيد الجميع من هكذا نوعية مفهوم بالنسبة للاختيار |
Ve biz iyi ve kötü arasında bir seçim kendimizi sınırlamak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | و نحن لا نحدد من أنفسنا للاختيار بين الخير و الشر |
Hey, adamım, 20 dakika geçti. Seçme zamanı. | Open Subtitles | يا رجل, أنت هنا منذ 20 دقيقة لقد حان الوقت للاختيار |
Kan dökülen filmler listesinden bir tane seçmek istiyorsanız.. | Open Subtitles | للاختيار من القائمه الحاليه لافلام بها دم و غالية الثمن اضغط اثنان |
seçmen için bir sıra kadın da sunulmamıştı. | Open Subtitles | لم تُعرض عليك مجموعة من النساء للاختيار منها. |
Ve bazen iyi ve kötü arasında seçim yapma şansımız yoktur, sadece kötü ve daha kötü vardır. | Open Subtitles | , و أحياناً لا نتمتع بالمتعة للاختيار بين الجيد و السئ فقط بين ما هو سئ و ما هو أسوأ |
En azından, o olaya dahil olarak bir seçim yaptı, doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | على الأقل سنحت لها الفرصة للاختيار بالمشاركة والقيام بما هو صواب |
Bana kalsa ve Başbakanla Hitler arasında bir seçim yapmam gerekse tam olarak hangisini seçmem gerekir bilmiyorum. | Open Subtitles | وحتى الأن مايقلقني هل سأضطر للاختيار بين هتلر ورئيس الوزراء ؟ لا أود أن أعرف بالضبط أين سيقع الاختيار |
Beni bu gece bir seçim yapmamı gerektirecek bir duruma sokma. | Open Subtitles | لا تضعني الليلة في موضعٍ اضطرّ فيه للاختيار. |
Çocuklarını tekrar görmekle, insan ırkının geleceği arasında seçim yapmak zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | وربّما تضطرّ للاختيار ما بين رؤية ولدَيك ثانية... وبين مستقبل العرق البشريّ |
Bir gün olarla kardeşin arasında bir seçim yapmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | وأخشى أن يومًا ما سنضطر للاختيار بينهم وبين شقيقكَ. |
Kısacası, senin geleceğin ve üniversite hakkında seçim yapmak zorunda kalırsam seni seçmeyeceğimi nazikçe belirtiyorum. | Open Subtitles | انا ببساطة اجاملك لجعلك تعرفين اذا اضطررت للاختيار بين مستقبلك و مستقبل هذه الجامعة |
Kısacası, senin geleceğin ve üniversite hakkında seçim yapmak zorunda kalırsam seni seçmeyeceğimi nazikçe belirtiyorum. | Open Subtitles | انا ببساطة اجاملك لجعلك تعرفين اذا اضطررت للاختيار بين مستقبلك و مستقبل هذه الجامعة |
Kızıyla senin aranda bir seçim yapması gerekse kimi seçerdi sence? | Open Subtitles | إن اضطرَّت للاختيار بينك وبين ابنتها، فمَن ستختار برأيك؟ |
Umarım aşının bir seçim meselesi değil, kamu sağlığı için olduğunu anlamışsınızdır. | Open Subtitles | اتمنى انكم عرفتم كم ان التحصينات ليست حرية شخصية للاختيار لكنها قضية صحة عامة |
Onlara, kendilerini adamış insanları neden işleri ve kalpleri arasında seçim yapmaya zorladıklarını sor. | Open Subtitles | سلهم لماذا يجبرون شخصين مخلصين للاختيار فيما بين وظيفتيهما وقلبيهما! |
"Yaşam hakkı" mı, (kürtaj karşıtı) "Seçme hakkı" mı? | Open Subtitles | مساند للحياة أو مساند للاختيار ما هو موقفك ؟ |
Ayrıca kendimle diğerleri arasında Seçme şansım olursa her zaman kendimi seçerim. | Open Subtitles | وإن اضطررت للاختيار بين الآخرين وبين نفسي... فنفسي تربح في كلّ مرّة |
Bunlardan biri benim en kötü kabusum olurdu ama bir tane seçmek zorunda kalsaydım, sanırım soyulmuş olmasını seçerdim. | Open Subtitles | حدوث أحد هذه الإحتمالات .. سيكون أسوأ كوابيسي لكن, إن اضطررت للاختيار أتمنى أن تكون قد خُطفت |
Şimdi de seçmek sıkıntı. | Open Subtitles | المشكلة الآن هي أن هناك الكثير للاختيار من بينها |
Mesela internettesin, banka hesabına gireceksin, ve şifreyi girdikten sonra ekranda senin seçmen için resimler çıkar? | Open Subtitles | عندما تصل حيث وضع كلمة المرور، سيعطيك... صور للاختيار بينها؟ |