"للاستماع" - Translation from Arabic to Turkish

    • dinlemek
        
    • dinlemeye
        
    • duymak
        
    • dinlemen
        
    • dinleyecek
        
    • dinleme
        
    • duymam
        
    • dinleyeceğim
        
    • duymaya
        
    • dinlediğin
        
    • dinlemenin
        
    • dinleyebilirim
        
    Bu benim tanıttığım bir kavram şikayetleri dinlemek için, sorunları dinlemek için. TED هذا هو المفهوم الذي عرضته للاستماع الى الإنتقادات ، والاستماع إلى الشكاوي.
    Endişelerini dinlemek, akıllarından geçenleri öğrenmek için belediye binasında her ay toplantı yaparız. TED نقوم كل شهر باجتماعات مفتوحة للاستماع إلى اهتماماتهم، لمعرفة ما يجول في رؤوسهم.
    Ve konuşmak isterlerse, daima dinlemeye hazırımdır. Bir Balık Tanrısı'nın işi budur. Open Subtitles وإذا أرادوا التحدث، فأنا مستعد دائما للاستماع هذا هو عمل إله السمك
    Eğer bilseydin... Salak bi ağaçtan salak hikayeler dinlemeye vaktim olmadığını bilirdin. Open Subtitles لو كنت تعرف،لكنت تدري أنه لا وقت عندي للاستماع إلى حكايات غبية..
    Ama sizce benim birkaç fikrimi duymak ilgisini çekmez mi? Open Subtitles ولكن هل تعتقدين بأنه سيكون مهتما للاستماع إلى بعض أفكاري؟
    Ama o zaman kızı dinlemen gerekir, gerçekten kulak vermelisin. Open Subtitles لكن هذا عندما يكون لديك ل ، لديك للاستماع إليها، و بدء حقا أن تولي اهتماما‎.
    Senin şu galibiyet konuşmalarını dinleyecek başka birini bulmak zor olacaktır. Open Subtitles ومن سيصبح من الصعب العثور شخص آخر للاستماع إلى الخطب فوزك.
    Kabul etmeliyim ki ben kendi Cumartesimi kendimi dinlemek için feda etmek istemezdim. Open Subtitles يجب أن أعترف, لم أكن أريد أن أترك صبيحة يوم السبت، للاستماع لنفسى,
    Sana akıl verirdim, ama sen de benim boşanma hikayelerimi dinlemek zorunda kalırdın ki şahsen seni bu duruma sürüklemem istemem. Open Subtitles أستطيع السؤال عن التفاصيل و لكن عندها ستشعر أنك مضطر للاستماع إلى قصص طلاقي و التي لا أريدكَ أن تخوض فيها
    Öyle mi yapıyorum bilmiyorum ama buraya sizi dinlemek için geldim. Open Subtitles .لا أعلم إن كان هذا ما أقوم به .لكنني هنا للاستماع
    Sanki bu-- yani onları teknoloji ve bilim ile gelen dünya hakkında konuşurlarken dinlemek benim için büyük bir deneyimdi. TED وكانت أيضا تجربة جديدة للاستماع لهم وهم يتحدثون عن العالم الذي لم يأت بعد من خلال التكنولوجيا والعلوم
    Ve bu beni çok daha şeffaf, dinlemeye çok daha istekli, aslarıma danışmaya çok daha istekli hale getirdi. TED وهذا دفعني لان اصبح من انصار الشفافية اكثر وان اميل للاستماع اكثر وان استمع اكثر الى المستوى الادنى من القوات
    Göçmenler bakış açılarını paylaşabilir, keşke politikacılar da dinlemeye istekli olsa. TED يمكن للمهاجرين مشاركة وجهات نظرهم، فقط لو كان السياسيون على استعداد للاستماع.
    Evet Al, ne kadar ciddi olduğumuzu gördüğüne göre, taleplerimizi dinlemeye hazır mısın? Open Subtitles ذلك، آل. الآن أن ترى مدى جديتنا... ... هل أنت مستعد للاستماع لمطالبنا؟
    1963 yazının içinde, Washington'daki alışveriş merkezine... ...Dr.King'in konuşmasını duymak için... ... 250,000 kişi geldi. TED في صيف 1963، اجتمع 250،000 شخصا في المجمع التجاري في واشنطن للاستماع لخطاب الدكتور كنج.
    Hakim yalnızca doğruyu duymak istiyor, o kadar. Open Subtitles القاضي يريد فقط للاستماع إلى الحقيقة، هذا كل شيء.
    Beni çok dikkatli dinlemen gerek. Open Subtitles أحتاجكِ للاستماع جيداً لما أقول.
    veya bir ilişkinin duman içinde uçup gitmesi çünkü zamanımız ya da sabrımız ya da başka birisiyle olacak huzurumuz, onları dinleyecek zamanımız yoktur. TED أو ربما علاقة تتبخر لأنه لم يكن لدينا الوقت ، أو الصبر ، أو راحة البال ، أن نكون مع شخص آخر ، للاستماع اليهم.
    Program, gönüllülere başkalarıyla iletişime geçme imkânı sağlıyor, oturup onların hikâyelerini dinleme olanakları oluyor. TED بالنسبة للمتطوعين، توفر فرصة للتواصل مع الناس والجلوس للاستماع إلى قصصهم.
    Bana söylenmesi lazım, duymam lazım. Open Subtitles أنا بحاجة إلى أن يقال، أنا في حاجة للاستماع اليه.
    - Serçe ağaçkakan! - Ben Hıristiyan rock müziği dinleyeceğim. Open Subtitles ــ صاحب القضيب الصغير ــ سأذهب للاستماع إلى موسيقى دينية
    İnsanların duymaya ihtiyaçları olan şey, ..."V'lerin Tanrı'nın planının bir parçası olduğu". Open Subtitles الناس بحاجة للاستماع إلى أن الزوار هم جزء من خطة الله
    "Ses tellerimdeki tozları temizlememi dinlediğin için teşekkür ederim." Open Subtitles quot; شكرا للاستماع لي السعالالغبار عن الحبال الصوتية الخاصة بي. #39;
    Bugün buraya karın için söyleyeceklerini dinlemenin yanı sıra, Müttefikler'in oylama yaptığını bildirmeye geldim. Open Subtitles آرفين,لقد حضرت هنا اليوم ليس فقط للاستماع الى مناشدتك الى زوجتك ولكن لأن التحالف قام بالتصويت
    Düşündüm, peki, filme gidemediğime göre, en azından bedavaya uçan daireleri dinleyebilirim. TED فقلت لنفسي، بما أني لا أستطيع الذهاب إلى السينما بإمكاني على الأقل أن أذهب مجانًا للاستماع إلى الأطباق الطائرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more