Robbie Cooper'ın bu alter ego tablosunda bir oyuncu ve avatarını görebiliyorsunuz. | TED | يمكن أن ترون في هذه الصورة الشخصية الخيالية بواسطة روبي كوبر وهي الصورة الرمزية للاعب ما. |
Gider bir sürü Red Sox oyuncağı ve küçük beden Red Sox kazağı alırdım sonradan adı koyulacak bir oyuncu için. | Open Subtitles | و بعض الجوارب الحمراء مقاس واحد كما للاعب لكي يسمى لاحقا أنا ما زلت أحتفظ بهم لوقت ما يحدث |
Ama kartınızı başka oyuncuya vererek günü sağ tamamlayabilme ve radyasyon bertaraf etme aşamasını geçme şansınız var. | Open Subtitles | لكن لديك فرصة للنجاة هذا اليوم بإعطاء بطاقتك للاعب آخر و النجاة من الإستبعاد الإشعاعي |
Bir oyuncuya ihtiyacımız vardı ve sen sakattın ben de sorumluluk aldım. | Open Subtitles | كنا بحاجة للاعب وأنت مصاب ففكرت بالمبادرة |
Kabalık etmek istemem ama bir satranç oyuncusu kayıp bir kadını nasıl bulacak? | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون وقحة, لكن كيف للاعب شطرنج أن يعثر على إمرأة مفقودة؟ |
Ne zamandan beri kurallara, oyuncunun potadan geçmesi diye bir şey eklendi? | Open Subtitles | منذ متى و القواعد تسمح للاعب الدخول مع الكرة السلة |
Sanırım bir futbol oyuncusuna yapmış olabilirim. | Open Subtitles | أظن ربما عملتُ هذا الوشم للاعب كرة قدم. |
Gider bir sürü Red Sox oyuncağı ve küçük beden Red Sox kazağı alırdım sonradan adı koyulacak bir oyuncu için. | Open Subtitles | و بعض الجوارب الحمراء مقاس واحد كما للاعب لكي يسمى لاحقا |
Bir yıllık sözleşme oyuncu için ne demekse menajer için de o demek. | Open Subtitles | عقد بسنة واحدة يعني نفس الأمر للمدرب كما للاعب |
Ve, belki de satrancın en büyük, en etkili ismi, 19.yy'da yaşamış, amerikalı oyuncu... | Open Subtitles | وربما الاسم العظيم والتأثير الأكبر في لعبة الشطرنج ، بول مورفي في القرن ال19 يعود للاعب أمريكي. |
Ama o ikisinin birbirleriyle uğraşmasını bekleyemeyeceğim bazı oyuncu seçimleri yapmam lazım. | Open Subtitles | ولكن أنا عندي بعض القرارات المتعلقة بشؤون شخصية للاعب التي لا يمكن أن تنتظر لهذين لي يتطلقا |
Ve buradan itibaren oyun ilginçleşmeye başlıyor, çünkü burada üzerine düştüğümüz şeylerden biri de oyunculara bir hayli geliştirilebilir aletler vermekti, ki böylece oyuncu çok az çabayla çok havalı bir şey yapabilecekti. | TED | هنا تبدأ الإثارة في اللعبة واحد من الاشياء التي نركز عليها هنا هو أن نعطي اللاعبين أدوات عالية المستوى، بحيث يمكن للاعب بجهد بسيط أن يصنع شيء رائع جداً، جانب الأدوات يحتوي على كثير من الذكاء |
Belirsiz bir taş doğal olarak oyuncuya en büyük olası neticeyi sunar. | Open Subtitles | إن الحجر الغير مستقر يمنح للاعب بشكل طبيعي بأكبر الإمكانيات المتوقعة. |
Çifte kılıç yeteneği oyuncuya en hızlı tepki zamanlamasını vererek onu İblis Kralı'yla savaşacak Kahraman yapar. | Open Subtitles | الاستخدام المزدوج هو مهارة تُمنح للاعب صاحب ردّات الفعل الأسرع والذي سيقوم بعدها بلعب دور البطل الذي سيتحدّى الملك الشيطانيّ |
Geleceği olan bir oyuncuya ihtiyacımız var, geçmişi olan değil. | Open Subtitles | ونحن بحاجة للاعب ذا مستقبل ليس ذا ماضي |
Bir oyuncuya daha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج للاعب واحد أيضا .. |
Son oyuncuya ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للاعب الأخير؟ |
Bir basketbol oyuncusu için oldukça heyecanlı olmalı. Tüm o üçlüler ve diğer şeyler. | Open Subtitles | هذا سيكون مثير جدا للاعب كرة سلة |
Bak ne buldum, yeni beyzbol oyuncusu için. | Open Subtitles | انظر ما وجدت للاعب البيسبول الجديد . |
Bu da, ikinci oyuncunun da Teal'c ile beraber orada sıkışıp kalması için yüksek risk anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن فرصة جيده للاعب الثاني ظان يبقى عالقاً مع تيلك |
Fakat bu rakip oyuncunun başına gelirse, gerçekten çok iyi olur. | Open Subtitles | لكن إذا حدث ذللك للاعب الآخر, سأحب ذلك جداً. |
Bir futbol oyuncusuna göre. | Open Subtitles | بالنسبة للاعب كرة قدم |