| İyi biri olduğundan emin olmak için. Biliyor musun? | Open Subtitles | أي ما يتطلب أجل فقط للتأكد أن تحصل على البضاعة الجيدة |
| Bu nedenle de bazı şeylerin tamamen anlaşıldığından emin olmak için doğrudan sizinle iletişime geçmeye karar verdim. | Open Subtitles | لذلك,قررت أن أتواصل معك مباشرة للتأكد أن بعض الأشياء مفهومة بشكل واضح |
| Ve ben onun özgürlüğüne kavuştuğundan emin olmak için buradayım. | Open Subtitles | و أنا هنا للتأكد أن تنال ذلك |
| Cevaplarını baskı altında vermediğinden emin olmalıyım. | Open Subtitles | أحتاج للتأكد أن إجاباتك سليمة تماماً |
| Yemeği ve suyu olduğundan emin olmalıyım... | Open Subtitles | ينبغي أن أذهب للتأكد أن لديّها... تعرف، طعام و... |
| Hayır, istihbaratın sağlam olduğundan emin olmak benim sorumluğumdu. | Open Subtitles | لا، إنها مسئوليتى للتأكد أن المخابرات صحيحة وقوية |
| Kodun çalıştığından emin olmalıyım. | Open Subtitles | أنا بحاجة للتأكد أن الرمز يعمل |
| Senden izin istiyorum, Vassili'nin doğru suyu getirip getirmediğinden emin olmalıyım. | Open Subtitles | هلا أذنت لي في الذهاب للتأكد أن (فاسيلي) سيُحضِر نوع المياه الصحيح؟ |
| Ve, babamın dediği gibi, ...köpeğinin sana sadık olduğundan emin olmak istiyorsan, ...ona sopanı en az bir kez göstermelisin. | Open Subtitles | وكما اعتاد أن يقول أبي "للتأكد أن كلبك سيطيعك ,عليك ابراز العصا بين حين و آخر " |
| Nassau'nın güvende olduğundan emin olmak adına. | Open Subtitles | للتأكد أن (ناسو) محمية |