| Bütün gün aradıktan sonra, banyoya girdim .ve küçük tütün parçalarının tuvalette yüzdüğünü gördüm. | Open Subtitles | بعد تفتيش طوال النهار دخلت إلي الحمام و جدت باقة من القطع الصغيرة للتبغ تعوم في المرحاض |
| Bir tütün ambarındayımdır. Stone Phillips de benimle çalışır. | Open Subtitles | أنا في مخزن للتبغ و ستون فيليبس زميلي في العمل |
| "Kaçmaya teşebbüs, hırsızlık ya da tekrarlanan tütün kullanımı ciddi cezalar gerektiren suçlardır. | Open Subtitles | العقوبات على الجرائم الخطيرة مثل محاولة الهروب والسرقه أو الإستخدام المتكرر للتبغ, |
| tütün çalışmamdaki maymun, sigarayı bırakıp pipoya başladı. | Open Subtitles | القرد الخاص بدراستي للتبغ استطاع أن يدخن الغليون |
| Nick Naylor, Big Tobacco'nun baş sözcüsünün, ...sigaraların zarasız olduğunu düşündüğüne inanırmıydınız. | Open Subtitles | نيكنايلور" الناطق الرئيسي للتبغ الكبير، "كان يريدكم أن تعتقدوا أنه يظن أن السجائر غير مؤذية. |
| Bu, 7 büyük tütün şirketini temsil eden hukuk firması değil mi? | Open Subtitles | والتي هي ذات شركة المحاماة التي الشركات السبعة الكبرى للتبغ |
| tütün, milyonlarca doz aşıyı birkaç ay yerine birkaç haftada üretebilir ve bu, tütünün ilk faydalı tüketimi olabilir. | TED | قد يكون بإمكان مصانع التبغ أن تصنع الملايين من جرع اللقاح خلا أسابيع بدلاً عن أشهر، وقد يكون هذا هو الاستخدام الصحي الأول للتبغ على مر التاريخ. |
| Şu günlerde, tütün kullanımı yüzünden kötü durumda olan birçok hastaya yardım etmek için elinden geleni yapan koca bir küresel sağlık sektörü var. | TED | في الوقت الحاضر، لدينا قطاع الصحة العالمي بأكمله يفعل كل ما في وسعه لمساعدة موجة المد من المرضى الذين يعانون نتيجة للتبغ. |
| Gizli tütün tarlamızı buldunuz. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق رأيتم حقلُنا السرّي للتبغ |
| Babam Sandoval, annem María. Büyük bir tütün çiftliğimiz var. | Open Subtitles | (والدي إسمه (ساندوفال) ووالدتي (ماريا ونحن نملك مزرعة كبيرة للتبغ |
| Babam Sandoval, annem María. Büyük bir tütün çiftliğimiz var. | Open Subtitles | (والدي إسمه (ساندوفال) ووالدتي (ماريا ونحن نملك مزرعة كبيرة للتبغ |
| Paul Zachhauser. Amerikan tütün konseyi. | Open Subtitles | -بول زيكاوزر)، المجلس الأمريكي للتبغ) كيف حالك (بول)؟ |
| tütün karşıtı programı, tütün yanlısı programı vahşi eşekleri ve İsraillileri öldürmek. | Open Subtitles | برامج محاربة التبغ، برامج مؤيدة للتبغ -قتل قرود برية و (إسرائيل ) -لتحيى حكومتنا |
| Ya da bir tütün dükkanı. | Open Subtitles | . أو متجر للتبغ |
| tütün dükkanında toplanırdık. | Open Subtitles | كنا نجتمع في متجره للتبغ |
| Evet, Lockett'ın tütün çiftliğinde çalışıyor. | Open Subtitles | أجل إنه يعمل في مزرعه للتبغ |
| Şurada bir tabela tütün tüccarı A. Nobbs. | Open Subtitles | و هنا ستوضع لافته " ألبرت نوبس للتبغ " |
| Bir tütün firmasından geliyor. | Open Subtitles | إنه من شركة للتبغ |
| Bir tütün firmasından geliyor. | Open Subtitles | إنه من شركة للتبغ |
| Broadway Tobacco'ya hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بك في "برودواي للتبغ" أنا (برجيل) |
| Ve Kentucky eyaleti mahkemelerince hakkınızda verilen geçici engelleyici kararın bağlayıcılığı gereğince. | Open Subtitles | والذي يمنع كشف أي معلومات عن عملك في شركة (براون وويليامسون) للتبغ ووفقا |