Tanışmalar için genellikle zamanım çok dar, ama, pek tabii, bir maksadınız olduğuna göre. | Open Subtitles | ليس لدي وقت كاف للتعارف لكن بالطبع, لديك هدف من مجيئك |
Ama biz şirinlik için fazla zaman yok korkuyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتذر أننا لا نملك وقتاً طويلاً للتعارف |
Bence bir balo, arkadaş edinmek için mantıklı bir yol değil. | Open Subtitles | أظن أن الحفل الراقص طريقة غير عقلانية للتعارف |
Bence bir balo, arkadaş edinmek için mantıklı bir yol değil. | Open Subtitles | أظن أن الحفل الراقص طريقة غير عقلانية للتعارف |
Eğer gönüllü arıyorsanız kilise bunun için her zaman iyidir. - Haklı. | Open Subtitles | إذا كنتم تبحثون عن متطوعين , فالكنيسة دائماً مكان جيد للتعارف بين الأشخاص |
Şimdi Prem ve Poonam birbirleriyle konuşacak birbirlerinin düşüncelerini bilmek için | Open Subtitles | دع بريم وبونام يتحدثان مع بعضهم البعض للتعارف |
Parti filan değildi. Yetenek yarışması için grubu prova yaptı. | Open Subtitles | لم تكن حفلة كانت اجتماعا لاعضاء فرقته للتعارف والتدرب |
Yarım saat sonra tüm personeli tanışma merasimi için odamda bekliyorum. | Open Subtitles | أتطلع لاستقبال جميع طاقم الموظفين بمكتبي بعد نصف ساعة للتعارف |
Bir baba olarak ne kusurların olacaksa olsun çocuğunun seninle tanışacak kadar toprağın üstünde kalman eminim çocuk için daha iyi olacaktır. | Open Subtitles | أي شعور سيراودك كأب أنا واثق أن طفلك سيكون أفضل لو نجحت في البقاء فوق الأرض ما يكفي للتعارف |
Sen-sen öylece internetteki arkadaşIık sitelerine kayıt yaptırmak için çok iyisin. | Open Subtitles | انت انت عظيمة جداً بحيث لايمكن تلخيص صفاتك في ملف للتعارف على الانترنت |
Her görüşme beş dakika sürecek ve daha sonraki görüşme için başka masaya gideceğiz. | Open Subtitles | سيكون لديكِ مع كل رجل 5 دقائق وبعدها تنتقلين للتعارف مع شخص آخر |
Korkarım, bu konuşmalar için yeterli vaktimiz... gerçekten yok. | Open Subtitles | ليس لدي وقت للتعارف الاجتماعي للأسف |
Bence insanlar birbirlerini tanımak için yeterince zaman bulamıyor. | Open Subtitles | أظن الناس لا تأخذ وقتاً كافياً للتعارف |
Bakın, bu benim okul ruhunu ve bu üniversiteye bağlılığımızı falan ifade etmek için düzenlediğim küçük bir tanışma partisi. | Open Subtitles | هذه دعوة للتعارف و الترحيب و قد قمت بها كي... . أشرح الروح اللتي تجمعنا في الجامعة |
Hazır konuya değinmişken, sen bir Facebook sayfası için çok yaşlısın | Open Subtitles | بينما نحن نتحدث عن هذا الموضوع فأنت رجل كبيراً للتعارف علي موقع "الفيس بوك" |
Çünkü öyle aradaki bağları kuvvetlendirmek için zamanımız olmazdı. | Open Subtitles | لأن ذلك سيحرمنا من وقت كثير للتعارف |
Kaynaşmak için elverişli bir ortam. | Open Subtitles | بيئه لاتصلح للتعارف |
- Yardım ettiğin için minnettarım ama bu yemek, toplantı, Oshi'yi tanıma şansı benim. | Open Subtitles | -أقدّر مساعدتك ، لكن هذا عشائي، إجتماعي، فرصتي للتعارف مع (أوشي) |
Toplumda yaşamak için uygun değildim. | Open Subtitles | غير ملائمة للتعارف العام |
Hem de tanışmak için. | Open Subtitles | . أعطونا فرصة للتعارف |