Yeni bilgi, açıklamanın kendisinde yoktur ama bunu herkese aynı anda söylemenin sonucunda ortaya çıkar. | TED | المعلومات الجديدة لم تكن محتواة ضمن تصريحك نفسه ولكن بإخباره للجميع في وقت واحد |
Dirençliliği. Ve son olarak, bu Amerika'nın temsil ettiği özgürlük, bir göçmen olarak sadece bana değil, fakat dünyadaki herkese. | TED | وأخيرا ، انها الحرية التي تمثل أمريكا ، ليس فقط بالنسبة لي ، كمهاجر ، ولكن للجميع في العالم. |
Yapacağım ilk iş bu taş ocağındaki herkese tatil ayarlamak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله ان احصل للجميع في المحجر على بعض الوقت للإجازة |
Cevabımız her yerdeki herkes için bir sağlık çalışanı istemektir. | TED | واستجابتنا هذه يجب أن تقتضي عامل صحي للجميع في كل مكان. |
Hatta ilerleme, her şeyin herkes için aynı zamanda daha iyiye gideceği anlamına bile gelmiyor. | TED | التقدم لا يعني أن كل شيء يصبح أفضل للجميع في كل مكان في كل وقت. |
Kapıları Georgia'daki herkes için sonuna kadar açmak istedim çünkü bu bizim eyaletimiz, bizim milletimiz ve hepimiz buraya aitiz. | TED | أردتُ فتح تلك البوابات واسعًا للجميع في جورجيا، لأنها ولايتنا، وهذه هي أمتنا. وجميعنا ننتمي إليها. |
Özür dilemeye başlamışken, arabadaki herkesten, sürekli çatlak bir kontrol manyağı gibi davrandığım için özür dilemek isterim. | Open Subtitles | وبينما أَعتذرُ دعني أقول للجميع في السيارةِ كَمْ أنا آسفة حقاً كأن أَكُونَ مثل هذا المجنونِ اسيطر كل الأوقات |
Bizimle geliyosun ve herkesten özür diliyorsun. | Open Subtitles | تعالي معنا و أعتذري للجميع في البيت |
Los Angeles'ta küçük bir ilişki tamamdı ama Bay Penis'i Met'teki bir galada herkese tanıştırmak başka bir şeydi. | Open Subtitles | وجود قذف في LA هو شيء واحد، لكن تقديمه للسيد دسار للجميع في حفل في الأرصاد وكان آخر تماما. |
Tanrının evinin her zaman herkese açık olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن بيت الله يبقى مفتوحاً للجميع في جميع الأوقات |
Bunu mümkün olduğunca çabuk herkese ulaştırmamız gerek. | Open Subtitles | بحاجة إلى إيصال هذا للجميع . في أقرب وقت ممكن |
Televizyon merkezindeki herkese, ve bütün polislere, çok teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | شكراً للجميع في محطة التلفاز ومركز الشرطة |
herkese tek bir merhaba desem nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيكم أن أقول مرحبا للجميع في نفس الوقت؟ |
Bu alanlar sadece bazılarımız için lüks alanlar değil, fakat dünyadaki herkes için önemli alanlardır. | TED | هذه هي الأماكن التي ليست فاخرة فقط للبعض منا ، ولكن مهمة بالنسبة للجميع في هذا العالم. |
global halk için nasıl üretim yapacağız, bizim için iyi olan, ayni zaman herkes için iyi olani. | TED | كيف ننتج منافع عالمية مشتركة، جيدة لنا، ولكنها جيدة للجميع في الوقت نفسه؟ |
Üçüncü katta herkes için bir tek duş var. | Open Subtitles | هناك مرش استحمام للجميع في الطابق الثالث |
Çok iyi değildi, ama sonunda herkes için daha iyi oldu böyle. | Open Subtitles | لم يكُن الأمر رائعًا، لكنه كانت الأفضل للجميع في النهاية. |
Kasabadaki herkes için test ve bunu yürütecek tıbbî bir ekip hazırlayalım. | Open Subtitles | يمكنكم إعداد الإختبارات للجميع في المدينة والطاقم الطبي سيقوم بتنفيذها |
Sonra da oradaki herkesten özür dileyip eve dönelim! | Open Subtitles | للجميع في المصرف ! ونعود للمنزل |